4.Sayı (Nisan 2014)
Bu ayın Yutoğrafya’sında Nisan ayında hayata veda eden Puerto Rico’lı şarkıcı Cheo Feliciano’dan bir şarkı ile başlayalım;
Benden nefret edeceklerden nefret edecek vatim yok. Çünkü ben bana değer verenleri sevmekle meşgulüm. Bu sözün sahibi Gabriel Marquez’i de kaybettik bu ay. “Yüzyıllık Yalnızlık”, “Kolere Günlerinde Aşk”, “Kırmızı Pazartesi” Marquez’in en bilindik eserleri arasında.
Yutmoğrafya çıkmaya başladığından beri, sizinle burada yüreği kadar kalemi de kuvvetli bir arkadaşımdan bahsediyorum. Onunla Mavi At Kafe’de tanıştık. Felsefe mezunu, şimdi de felsefe üzerine doktora yapıyor. Onun bir yazısını paylaşmıştım sizlerle o yazıyı bir sempozyum duyurusu ile birlikte yeniden paylaşacağım;
Beyaz bir at hayal edin. Bembeyaz atın kafasını ağaca vurduğunu gözünüzün önüne getirin. Kafası acır dediğinizi duyar gibiyim. Peki ama neden kafasını vuruyor ağaca dediğinizi de biliyorum. Kafasını ağaca vurmasının nedenini öğrenmek için şu an bulunduğunuz yerden farklı bir yere geçmeniz gerekir dersem beni anlayışla karşılayacaksınız. Farklı bir yere geçip oradan baktığınızda atın kafasını boşyere ağaca vurmadığını anlayacaksınız. At kafasını ağaca vurdukça ağacın dallarına sıkışan kuşlar gökyüzüne uçabilmektedir.
Gökyüzü yepyeni bir gelecektir.
Kuşlar “normal” insanlardır.
Beyaz at; şizofreni hastalığını yaşayan bireydir.
Ağaç ise kendimizi yerleştirmeye çalıştığımız kalıplardır.
Beyaz at acı çeker ama o acısının gizli bir nedeni vardır. Beyaz ata hep olduğunuz yerden bakarsanız onun sadece acı çektiğini düşünürsünüz.
…”
Yasemin Şenyurt/ Umut Defteri
Gelin beyaz ata bir de farklı bir açıdan bakalım, ne dersiniz? Daha detaylı bilgi ve program için; www.sizofrenifederasyonu.org
Yutmoğraf’da, Nisan ayında, “Faklı sesler, farklı kalemler, farklı kareler”de iki yeni yazımız var;
https://www.yutmografim.com/kus-yemi-kadar-yalniz/
https://www.yutmografim.com/aydede/
Aklımın keçilerinde yeni bir yazı; “Keçilerin kadar konuş”
https://www.yutmografim.com/kecilerin-kadar-konus/
Nisan ayında bir şey daha yaptım yeni olan; taş boyadım 🙂 ;
22 Nisan 2014 Salı, 13:32 at 13:32
Boyadığın taşlar, çok şirin olmuşlar! 🙂
02 Mayıs 2014 Cuma, 09:47 at 09:47
Çok güzel duyurular ve uğraşılarla bezeli bir sayfa olmuş. Sempozyum ilgimi çekti,bir inceleyeceğim 🙂 Ayrıca taş boyamalarını da çok sevdim..Benim de seyrek aralıklarla (ancak Muğla’ya gittiğim zamanlarda) taş boyama denemelerim oldu (topu topu 5 adet)…Nedense Ankara’da devam edemiyorum, zaman kıtlığına giriyorum sanki..bunu aşmak benim elimde ama sanırım ilhamlar asıl orada geliyor :)sevgiler…