Sera Manastırı’nda Tibetli Rahipler…
Sera Tapınağın’ın bahçesine geldiğimizde bahçenin genç ve orta yaşlı rahiplerle dolu olduğunu gördük. Gençler oturuyor, yaşları daha ileri olanlar ayakta duruyordu. Bir an için ayaktakilerin yerdekilere tokat attığını sanıp dehşete kapıldım. Meğerse bu bir çeşit eğitimmiş.
Rehberimizin anlattığına göre; bu eğitim sırasında herkesin bir diğerine göre farklı düşüncelere sahip olabileceği ve buna kızmamak gerektiği öğretiliyormuş. Buradaki öğrenciler, Buda’nın fikirlerini kendi anladıkları şekilde karşı tarafa anlatıyor, eğer karşı taraf farklı düşünüyorsa bunu kendi ifadeleri ile savunuyormuş. Her ne kadar fotoğrafların bir kısmında hareketlerde ve yüzdeki ifadelerde şiddet varmış gibi görünse de sanırım bu da seremoninin bir parçası . Keşke aralarında geçen diyalogları anlama şansımız olsaydı…:)
12 Aralık 2012 Çarşamba, 12:14 at 12:14
Başak’cığım,
Tapınak fotoğraflarına ve gülerek saklanıp poz veren rahiplere bayıldım.
“Üçüncü göz” de günümün en tatlı ilk gülümseyişine neden oldu…
Sevgi ve doğa ile kal…
Geçkin Gezgin
12 Aralık 2012 Çarşamba, 12:15 at 12:15
Yine şenlendirdin gözlerimizi sevgili Başak…
Eğitim anları da çok güzel olmuş. Sanırım daha çok kare var ama seçip koydukların eğitimin karakteristik anlarını veriyor. Erdil Yaşaroğlu söze yer bırakmamış ama yine de bir şeyler yazmalıyım. Şimdi orada; böylesi kudsiyet atfedilen bir yerde rahiplerin paralarla görünmesi, gidenleri hayal kırıklığına uğratıyor belki ama dünyada müzelere girişte ödenen paradan farkı yok bence. İyi de ediyorlar . Kaldı ki benim rahibim, benim Dalai lamam Louvre görmeye gelse kapıda neyle ödeyecek giriş ücretini Başakcığım?
Sevgilerimle.
12 Aralık 2012 Çarşamba, 12:30 at 12:30
Ama Servet Abi biz giriş ücreti ödedik zaten biletlerimiz vardı. Ama hangi odaya girdiğimizde fotoğraf çekmeye kalksak hepsi için ayrı ayrı para ödemek zorunda kaldık. Üstelik profesyonel çekim (tripotlu veya yapay aydınlatmalı vb..) bile değildi bizim ki… Bir de paranın bu kadar ortalıkta olması beni rahatsız etti. Belki de bir tür açıklıktır bu ama bilmiyorum işte beni rahatsız etti… 🙂
12 Aralık 2012 Çarşamba, 12:25 at 12:25
Bu rahipler dans ediyor gibiler Başak! 🙂 Neler konuşulduğu anlaşılabilse keşke…çok ilginç.. Manastırların havasını solumak isterdim doğrusu…Son fotoğraf süper bir kapanış oldu, hiç beklemiyordum böyle bir şeyi 😀 hahaha süpersin!
12 Aralık 2012 Çarşamba, 17:57 at 17:57
Bugüne kadar gezdiğim hiç bir ülkede dini mekanlara/tapınaklara/camilere/kiliselere giriş ücreti alındığını görmedim. Müzelere ve ören yerlerine giriş ücreti olur…Ruhani bir mekana para karşılığı girmek , kendi kendisiyle çelişen bir durum…
13 Aralık 2012 Perşembe, 07:18 at 07:18
-Bildiginiz gibi budizm de rahiplerin çalışarak para kazanması yasaktır. Dilimizdeki”dilencilik”veya hediye almak ise kutsaldır. Güneşin doguşuyla beraber genelde pazar yerlerine gider sepetlerini açarlar.Yerel halk para vermez, 1 bardak pirinç, sebze, meyva, şişe su verirler ve bu minik bir ayin şeklinde yapılır. Turistlik yerlerde bunun dejenere olması ise son derece dogal, hangimiz hava alanında 20 tlye tost yemedik ki?Ayrıca şunu da söyleyeyim ki ülkemizde ve dünyadaki pek çok müzede (dini veya degil)fotograf çekmek yasaktır (flaş zararından dolayı) çekim için özel izin gerekir.
13 Aralık 2012 Perşembe, 08:21 at 08:21
Ya ben para konusuna girince esas yazacagımı unuttum. Fotograflarındaki tesbihlere takıldım. Uzun zaman önceki 15 günlük Thailand gezimde (çogu ibadethane) bunları görmemiştim megerse onlardada katolik ve ortodoks gibi ayrımlar varmış. Tesbih önce hinduizm sonra da budizme geçmiş, sonra da semavi dinlere. Bizde 33 katları olan tesbih, onlarda 27 katlarıymış. Mezopotamya dinlerinin kültürlerinin ,roma uygarlıgı ve dünyaya yansıması üzerine birçok kitap okudum ama tespihi ilk defa seni fotografların sayesinde araştırdım. Ne komik ki belki sen çekerken farketmedin ama bana ışık oldu.
13 Aralık 2012 Perşembe, 11:40 at 11:40
Merhaba Gökhan,
Bu konularda oldukça araştırma yaptığın belli 🙂 Tespih konusunda sana yeni bir şey katmış olduğuma sevindim. Ayrıca doğru söylüyorsun bir çok yerde (dini, tarihi, müze vb.) fotoğraf çekmek yasak. Ama burada “parasız” çekmek yasak. Flaş bile yasak değildi… Ben bu tip konularda olabildiğince fazla yorum yapmadan, duygularımı fazla katmadan gördüklerimi yazmaya çalışıyorum aslında 🙂 Ama bilginle katkı koyduğun için teşekkürler…
13 Aralık 2012 Perşembe, 11:49 at 11:49
Başak, bunların hepsi niye erkek? 🙂
Buda da herhalde semavi dinlerin tanrısı gibi erkek ve cinsiyetçi.
13 Aralık 2012 Perşembe, 13:49 at 13:49
sevgili onur,başaktan özür dileyerek soruna cevap vermek istiyorum. budizm de rahibelerin ve ibadethanelernin yeri ayrıdır .onlara “nun” denir.tapınaklarının pek dışına çıkmazlar ve rahipler gibi para alıp fotograf çektirmezler.genelde beyaz giyinirler.ben böyle bir tapınakta tripotsuz tele objektifle fotograf çekmiştim ne yazıkki titremiş,yoksa seninle paylaşırdım.eger başak çekebildiyse merekla bekliyorum
13 Aralık 2012 Perşembe, 14:09 at 14:09
Walla ben hiç rahibe de görmedim, rahibe tapınağı da görmedim…
13 Aralık 2012 Perşembe, 14:32 at 14:32
Onur haklı Başak, bu diyarın kadınları ne yapıyor?
18 Aralık 2012 Salı, 11:32 at 11:32
Sanırım kadın erkek eşitsizliği her yerde 🙁
19 Aralık 2012 Çarşamba, 00:46 at 00:46
Selam Başak , bizimle paylaştıklarını okurken yine gülümsetmeyi başardın :)) ” üçüncü göz ”
sabırsızlıkla dönmeni bekliyoruz Başak cığım, 🙂
Engin bilgilerini bizimle paylaşan arkaşlara da tşklr,
sevgilerle
20 Aralık 2012 Perşembe, 00:34 at 00:34
eğitimi faceook mecrasında (da) paylaştım. 😉