Yutmi

Güneş mi, Deli mi?

Ağustos 02 2011

Bakımsız bahçelerin, susuz toprakların, alımlı çiçekleri…

Bakımsızlık mıdır onları böylesi alımlı yapan?

Susuzlukta mı bulurlar güzelliklerini yoksa?

Belki de güneştir onları böylesi çekici kılan,

Ya da bir deli, kafasında hayaller kuran…

                                         Basak / Temmuz 2011

FOTOĞRAFLAR İÇİN Sayfanın devamını oku »

Güneşin Oyunu

Ağustos 02 2011

Çekip giderken güneş,

son bir oyun oynar renklerle.

Kalan ışıklarını saçar dünya üstüne,

izler bırakır geride,

bir yerlerde… Sayfanın devamını oku »

Çöplük

Temmuz 16 2011

Niyetim yeni aldığım şiir kitabını okumaktı. Yemek için bir şeyler sipariş etmiştim ve gelmek üzereydi. Yemek yerken televizyon izlemek istedim ve elimdeki kitabı bırakıp, televizyonun kumandasına sarıldım. Rastgele bir kanala bastım, NTV çıktı. Yetmiş yaşlarında olduğunu sandığım bir adam, heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. Seslendirme yapıldığına göre adam yabancı olmalıydı. Üzerindeki giysilerden ve konuşmasından gelir düzeyinin düşük olduğu anlaşılıyordu. Yüzünün esmerliği ve yıpranmışlığı dışarıda çalıştığının ip uçlarını veriyordu. Belki de bir çiftçiydi. Ama adamı dinlemeye devam edince çöpçü olduğunu anladım. Sayfanın devamını oku »

Uzunca Bir Aradan Sonra Yine Kaş

Temmuz 12 2011

Uzun zamandır hafta sonu dalışlarına katılamıyordum. Belki de bir sene olmuştur… Bunca aradan sonra yine otobüse doluşup, sohbet muhabbet Kaş yollarında olmak hoştu… Sonra sabah oda telaşı, Maki Otel’in bahçesinden toplanmış taze yeşil biber, semiz otu ve köy peynirinin zenginleştirdiği sabah kahvaltısı, teknede ekipman hazırlığı… Sayfanın devamını oku »

20 Dakika

Haziran 29 2011

Görenlerin göz ardı ettikleri şeyler, görmeyenlerin yakaladıklarıdır

Sanırım 12-13 kişiydik. Galata Kulesini kesen sokaklardan birinde, bodrum katına inen merdivenin dar basamaklarından aşağı inerken neyle karşılaşacağımızın henüz farkında değildik. Merdivenlerin sonundaki mekan yarı karanlıktı. İçerideki zayıf ışık, üzerimizdeki beyaz renkleri fosforlu mor haline çevirmişti. Gözlerimiz ise parlak sarı-yeşil vampir gözüne dönmüştü. Birbirimize bakıp gülüşüyor, ne komik olduğumuza bakıyorduk. Sayfanın devamını oku »