Çok düşündüm daha zarif bir başlık bulabilir miyim diye… Zira bu üslup pek benim kullandığım bir üslup değil ama gerçekten de bulamadım. Bu bir yorum değil, bu bir gerçek. Üzülerek de olsa beni böyle bir başlık yazmak zorunda bırakanlar utansın…Sayfanın devamını oku »
Kars yazısına başlamadan önce havaya gireyim diye ikinci defa izlediğim “Deli deli olma” filmi beni Kars’a götürmedi, resmen ışınladı. Malakanlar beni benden aldı. Ama bu Malakanlara kafayı fena takmış durumdayım, seneye yazın gidip izlerini sürmeyi ve bir Malakan bulup, onunla tanışma istiyorum. Şimdi filmi geri sarıp, yeniden Kars yolculuğuna başlayacağım. Sayfanın devamını oku »
Bir kere daha anladım ki sevgi yürek ister. Sevgiye ve iyiliğe bakabilmek, bir filmde bile olsa görüp, anlayabilmek -hele ki bu zamanda- zor iş… Zor iş bir elin yüreğine dokunmasına izin verebilmek. Canın acıması gibi değil, daha derinden, daha sarsıcı bir his bu.Sayfanın devamını oku »
Bu yazı dizisini, soğuktan nefret eden, kışı neredeyse kalorifer dibinde geçiren Dido ve Fatoş ile en büyük korkularından biri donarak ölmek olan Oğuz’a ithaf ediyorum 🙂Sayfanın devamını oku »