Leyleği Karada Görmek
..
….
Leyleği havada görmek diye bir deyim var biliyorsunuz. Benim merak ettiğim leyleği karada görünce ne olduğu?
Geçtiğimiz hafta sonu Gölyazı’ya gittik. Gölyazı, geçen sene de KA (fotoğraf atölyesi) ile birlikte gittiğim, küçük, sevimli bir balıkçı kasabası. Özelliği; yarım ada oluşu ve çok da geniş olmayan bir yolla karaya bağlanan bu yarımadanın etrafında yürüyerek 15-20 dakikada dolaşabiliyor olmanız. Ama bu seferki gezide böyle bir imkanımız olmadı çünkü Gölyazı sular altında kalmıştı. Geçen sefer yarımadayı karaya bağlayan köprünün altında yürüyebiliyorduk bu sefer o da sular altındaydı. Yarımadayı çevreleyen yol sular altındaydı. Dolayısıyla yarım adanın etrafında dolaşamadık, sokaklarında dolaştık yalnızca. Erken saatte balığa çıkan kadınları, balıktan dönen tekneleri göremedik. Hava bulutluydu fakat neyse ki yağmur yağmadı 🙂 Gölyazı’da değişmeyen iki şey vardı; gözlemeci teyzeler hala oradaydı ve yine balık mezadı yapıldı. Ve Yutmi yine yutacak bir şeyler buldu 🙂 Anlayacağınız bizim için pek verimli geçmese de boş da geçmeyen bu yılın Gölyazı fotoğraflarını sizlerle paylaşalım istedik.
Atölye KA ve Orhan Cem Çetin’le tanıştığımızdan beri, sanırım, Yutmi ile benim fotoğrafla ilgili düşünme biçimlerimiz de değişti. Daha çok yolun başındayız belki ama bunu hissedebiliyorum. Aslında bununla ilgili ayrı bir bölüm yapmak istiyorum ama bu da ön hazırlığı olsun artık… O nedenle bu yazıda göreceğiniz fotoğraflar biraz daha farklı gelebilir. Ben geçen seneki durumu görmek isteyen olursa diye eski yazının linkini koyuyorum. İsteyen bakabilir. https://www.yutmografim.com/zamanda-yolculuk/
Size bir de pazar konseri göndermek istiyorum. Eskiden pazar sabahları TRT’de olurdu; Hikmet Şimşek yönetiminde pazar konseri… 🙂
Bu yılki Gölyazı’nın yıldızı bir leylekti.. Evet bir leylek gördük ama havada değildi. Gölyazı sokaklarında dolaşıyordu. Leylek önde, Aslı, Yutmi ve ben de arkasında dolandık durduk. Anlayacağınız bu sene biz leyleği havada değil, daha çok karada gördük… Hadi hayırlısı 🙂
Hazır leylek demişken; bu da küçük arkadaşlarım için 🙂
26 Nisan 2015 Pazar, 11:20 at 11:20
Bir pazar sabahı, Sardunya ‘da Olbia aehsinde kahvemi içerken Chopin hem de cok sevdiğim noctrinleri dinlemek beni nasıl enerjik yaptı bilemezsin. Muzikte takılı kaldım, başka yorum yapamıyacagım.
Tesekkurler Basak, teşekkürler.
26 Nisan 2015 Pazar, 11:31 at 11:31
Pazar sabahlarını hep izlerdim/dinlerdim… Oğlum pazar sabahı klasiği derdi:-) Pek güzel oldu fotoğraflar eşliğinde… Arkada hala çalıyor… İyi pazarlar…
26 Nisan 2015 Pazar, 11:46 at 11:46
Basakcim, Golyazi benim de favori fotograf mekanlarimdan biri. Cok begendim gun batimini ve kus siluetini. Bir de su siluet portreyi. Eline gozune saglik. Leylegi yerde gormek isine gelince, cok gezdin az otur mu diyo evren sana acaba 😀
26 Nisan 2015 Pazar, 11:47 at 11:47
Okumaya başlamadan söyleyim de…
Ben 19 Nisan’da Afyon’dan geçerken leyleği havada gördüm…:-)))
26 Nisan 2015 Pazar, 11:51 at 11:51
Başak’çiğim,
Senin fotoğraflarına bakmak bana hem keyif veriyor hem de ufkumu genişletiyor…
Teşekkür ederim cancağızım…:-)))
26 Nisan 2015 Pazar, 12:08 at 12:08
Müziği başlatıp, gün batımının ardından gelen göl resmini büyütüp ona odaklanırsanız dalgalar hareketleniyorrr. İnanmazsanız deneyin!!!
Sanatın büyüsü bu olsa gerek… Teşekkürler,,,,,
26 Nisan 2015 Pazar, 13:33 at 13:33
Her defa olduğu gibi keyifle izledim sizi
26 Nisan 2015 Pazar, 13:42 at 13:42
=) HİHOOOYT !!! Biliyordum birinin o dalgaları göreceğini biliyordum
26 Nisan 2015 Pazar, 18:59 at 18:59
Çok güzel fotolar başak’cım. TEşekkürler, eline sağlık.
26 Nisan 2015 Pazar, 22:22 at 22:22
uzun zamandır leylek görmemiştim, ne canlı ne de resim olarak… yaşadığım yerde leylekler yok, mevsimleri leyleklerle takip edemiyorum. Teşekkürler!
27 Nisan 2015 Pazartesi, 13:30 at 13:30
Fotoğraflarını her zaman beğeniyordum, şimdilerde o güzel görüşüne bu işin “sanat” kısmı iyice etkili olmaya başladı ve ben daha da beğenmeye başladım…ve tabi ki işin gıpta kısmı içimi kemirmeye devam ediyor :))
27 Nisan 2015 Pazartesi, 22:51 at 22:51
Çok mu geziyor sun ?
Fotoğraflar; çok güzel… hadi ben de gideyim, diyorum içimden…
28 Nisan 2015 Salı, 20:05 at 20:05
Leylek karada ama yürüyor; dolayısıyla bunu yurtiçi gezilere yormak lazım.
KA etkisi mi bilemem ama su fotoğrafların etkileyici.
Hem sen gezmesen biz buraları nasıl görürüz?
“Gezi ya Resulullah” diyorum senin için.
Sevgiler
30 Nisan 2015 Perşembe, 18:16 at 18:16
Ne diyebilirim ki,
çok güzel ve yine içim pırıl pırıl oldu.
Esenlikler dilerim.