Demet Demet Şiirler .1.
.BİR HAYATIN TUTUŞU ELLERİMDEN
Nedir ki diyeceksiniz
İşte öyle değil
Bir babam tuttu ellerimden
Anamdan yoksun
Bir karıştı boyumdan öte kardeşim
Mum ışığında gölgemden korktuğum kadar
Korkmadım hiçbir şeyden
Bir de kendimden
Kaldı ki bir ben çalmıştım
Kendimi kendi yüreğimden
09.02.2014
İstanbul
….
* * *
….
FARKLI HAYATLAR
Paylaşmak dedik ya
Hece hece
Neyi düşündük sahi o an?
Yüz yılımız yok ya lüksümüzden
Ana eş değer bir öpücük
Dokunuş, şöyle sahicisinden
E hepsi bu muydu?
Kim istedi ki hem aşık olmak
Demedik mi hani, sesini duymak yeter
Sağlık olsun gibisinden
Onu da aldattık kendimizde
Farklı hayatlar işte
07/04/2014
İstanbul
….
* * *.
…
BU YOKLUKTA SEN
Gökyüzüme kıyılmış
Keyfim dört duvar
Hücrelerim kanıyor, güneşim gri
Bir kara kalem, bir parça duvar
Çizerim düşlerime, bu yoklukta sen
Bir şiir yazmışım
Bir öykü denemişim
Bir fotoğraf çekmişim
Yanmalara müebbet
Bir bebek büyütmüşüm
Yeşil gözlü, al yanaklı
Sol yanımda bir yürek
Vedalarıma hasret
Uzaklar kadar yakın, yağmurluyum ben
Sokulurum koynuna, bu yoklukta sen
* * *
ÖMÜR DEDİĞİN
Düşlemediğim masal
Notası olmadığım şarkı
Öykünmediğim şiir
İçinde olmadığım roman
Kalmadı
Yedimde balon oldum uçtum
Onbeşimde kendimden geçtim
Ondokuzumda aşık
Otuzumda, kollarımda bir bebek
Kırkımda küstüm çiçeği
Yani hiçbirşey, hiçbirşey olmadı
Ve ardından yıllar geçti
Ve sanki hergün böyle oldu
Çıldırmak istedim, çıldıramadım
Sesim soluksuzdu, sesim yorgundu
Şimdilerde olaysızım, dolaysızım
* * *
OLDUM İŞTE
Çocuktum yara bere
Kağıttan tavşan oldum, lastikten sapan
Kayıklar yüzdürdüm kumaştan
Cam oldum cicozlarım renginde
Gol oldum havalandım filelerde
Sonra, sonra büyümüşüm
– Annem dedi, ben bilmem
Kitap oldum, ders oldum
Yazar oldum, çizer oldum
Aşık oldum çuval çuval
Hüzün oldum, sevinç oldum, yaş oldum
Uçtum yuvadan kanatsız
Ardımda bıraktım beni
Bulut oldum mavi
Gökyüzü oldum beyaz
Sonra, sonra adam olmuşum
– Babam dedi, ben bilmem
Zaman suyunda aktım
Fırtınalara inat
İki ileri bir geri
Abi oldum, abla oldum
Dert oldum, bela oldum
Dost oldum, düşman oldum
Gündüz oldum, gecem siyah
Daha ne yaşamışım ki
– Öyle dediler, ben bilmem
Bir ağustos sabahı
Annem oldum…ölüm oldum
Babam oldum yalnız kaldım
Deli oldum, deli oldum… anladım
Günlerden öğle vakti
Saatlerden pazartesi
Bebek oldum, sevgi oldum
Bebek oldum… aşk oldum
* * *
BETER OLSUN
Bu şehir adam olmaz
Olsa olsa
Kaldırımında küfür
İçinden tramvay geçen orospu
Balık kokan, meze kokan sokaklarda
Meyhanede can olur
Varsın adam olmasın
Yeter ki biz olsun
Dokunmak olsun, söz olsun
Türkü olsun, şiir olsun
Köşebaşı çiçek
Çiçekleri papatya
Kadıköy’de Moda olsun
Roka olsun balık yanı
Balık olsun marine levrek
Bir yudum rakı, bir dilim sohbet
Tütün olsun penceremde
Duman olsun dağılsın
Saat ister üç olsun, ister beş
Sabahlar var ya sabahlar
Beter olsun
* * *
GERİDE KALAN
Üç renk bıraktım geride
Meraktan gri
Umutttan mavi
Sarıdan sevgi
Üç şey, belleğimde
Beyaz altı ölümlerde anılar
Kerpiç duvar üstü fotoğraflar
Ve benzi soluk mektuplar
Geride kalan
Sahnesi insan öyküleri
Kayıt dışı meçhul yüzler
* * *
TENİNDE UYUMAK
Yalan dokunuşlarda uykusuz
Sarılmaktan uzak sabahlara dargın
Soluksuz sevişmeler sonrası, gecelere hasretim
Ellerinin tenimdeki ürkekliğine
Çıplaklığında gitmelerim
Kıvrımların beter ölmekten
Teninde uyumayı, teninde kaybolmayı özlerim
Bilirim, yalnızlığın ödünç hayatlar
* * *
BU ŞEHİR
Ben bu şehirde doğdum
Bu şehirde büyüdüm
Sokaklarında serseri
Cadde üstü çapkın
Yanaklarım ilk kez al al oldu utanmaktan
Şu yokuş başı öptüm aşkı
İşte tam burada seviştim ilk
Çimenlerinde sarhoş sabahlara uyandım
İlk mısralarım bu şehirde döküldü kalemimden
Bu şehirde sevdim ben beni
Bu şehirde kaybettim kendimi
Ve ilk bu şehri terk ettim, o da beni
Balık meyhanelerini
Akşamüstü sohbetlerini
Kahvehanelerinde briç attığım
Sokak adlarını
3. Caddeleri, 8. caddeleri
Teras dolusu insanları
İsmini kazıdıklarımı, yüzlerini hatırlamadıklarımı
Gençlik telaşlarımı
Ölümleri, en az
Arkama bakmadan
Ben seçtim, ya da şehir
Seçtik işte
* * *
NAPAK ÖLEK Mİ
Çıkmaz sokaktasın, cezan kesilmiş
Yaşamaktan bezmişsin, kafan darmadağın
De ki bir de aldatmalara usanmışsın
Yalanlar diz boyu gülen yapmacık yüzlerde
Hançerlemiş en sevdiklerin
Beş parasızsın, yüreğin daralmış
Pencerelerin demir, ışık sızmaz
Dargınsın, yastığın ıslak
Ağlamana ramak kalmış gözlerinde yanmışsın
İç çekmelerin sağır, duyarsız, sessiz
Sağır bedeninde solmuş geceler
Bin şarkılar zindan, şiirlerin dost
Geri dönüşler yok demişler besbeter
Mum aydınlığında ısınmaların
Ve en güzel şarap tadında çıkışlar
Yorgunsun bilirim, hayat de geçiver
Boşlukların bir karış uzaklık
Ha düştün ha düşeceksin
Farkettin bak, farkettin değil mi
Seni seveni, sende kalanı, bırakıp gideni
“Yarın yeni bir gün, bugünü kim takar”
Dediğin an bendesin, ben de sende
Hadi atla gel bak bizdeyiz bu akşam
E napak ölek mi?
* * *
BENİ HİÇ BÖYLE GÖRMEDİNİZ
Hayatlarınızı çaldım ben
Umutlarınızın izinde
Yoksunluklarınızı işledim sabırla
Hücre hücre takip ettim mahreminizi
Sevdiğinizde kaçak oldum
Korkumdan beslendim hayallerinizde
Öfke kustum yerindeyse
Şaşırdınız
Beni hiç böyle tanımadınız
Yarımsa benden yarım
Sakat düşünceler ektim yüreğinize
Nefret etmeye fırsat bulamadan
Çıktım bir kapıdan, koştum diğerine
Gözlerim reddetti görmeyi
Dilim suskundu, susamıştı oysa
Her seferinde çözemediğim
Büyüttünüz kıskançlıkları
Bana ait olmadım ki sizin olsun
Gerçek mi düş mü aradığınız
Şüphelerinizde kayıp oldum bazen
Ulaştım dediğiniz an özlem
Oysa ben kendimde gördüm aynalarınızı
Farkında olmadan yansıttınız çaresizliği
Benden, ondan, sizden bir parça
Hayattan belki, beklentilerden
Sakınarak, saklanarak geçmişten ve gelecekten
Beni hiç böyle görmediniz
Bir daha da göremezsiniz
.
Serdar Zeren
10 Haziran 2014 Salı, 21:24 at 21:24
Aramıza hoş geldin sevgili Serdar 🙂
11 Haziran 2014 Çarşamba, 17:25 at 17:25
Başak, ben teşekkür ederim ilgi ve emeğine. :))