Ne kadar aşinayızdır; aslında gökyüzünde süzülen bir kuşa ve kayaların arasından her şeye inat çıkan yeşile ama birde bakabilsek yada hissedebilsek demir parmakların arasından (o iki kareyi tekrar hatırlayarak) neleri göremediğimizi ve görebilenlerin ne kadar kolay harcandığını…
Oğuzhan güzel yorum ve değerlendirmeleriniz için çok teşekkür ederim. Fotograf çekenler için en önemli mutluluk o kareyi çekerken hissettiği şeylerin fotografı okuyan/izleyen kişilerce de hissedilmesidir. Çünkü bir karenin bin kelimeden daha etkili olduğunu düşünerek fotografa heveslendim. Ustam Başak’ın ve Yutmi’nin kardeşliğinde devam ediyorum. Selam ve sevgiler.
30 Temmuz 2013 Salı, 04:20 at 04:20
Farkında olmadan yasadığımız akvaryum içinde acaba ne kadar özgürüz?!
30 Temmuz 2013 Salı, 05:01 at 05:01
Ne kadar aşinayızdır; aslında gökyüzünde süzülen bir kuşa ve kayaların arasından her şeye inat çıkan yeşile ama birde bakabilsek yada hissedebilsek demir parmakların arasından (o iki kareyi tekrar hatırlayarak) neleri göremediğimizi ve görebilenlerin ne kadar kolay harcandığını…
30 Temmuz 2013 Salı, 10:23 at 10:23
Oğuzhan güzel yorum ve değerlendirmeleriniz için çok teşekkür ederim. Fotograf çekenler için en önemli mutluluk o kareyi çekerken hissettiği şeylerin fotografı okuyan/izleyen kişilerce de hissedilmesidir. Çünkü bir karenin bin kelimeden daha etkili olduğunu düşünerek fotografa heveslendim. Ustam Başak’ın ve Yutmi’nin kardeşliğinde devam ediyorum. Selam ve sevgiler.