Dünyayı güzellik kurtaracak…
Yeni yıl öncesi posta kutularının kutlama mesajları ile ne kadar dolu olduğunu, bildiğim ve benim mesajımın gümbürtüye gitmesini istemediğim için 🙂 , yeni yıl mesajımı alışılanın aksine eski yılın son gününde ya da yeni yılın ilk gününde değilde böyle bir günde göndermeye karar verdim bu sene. Yutmoğrafın takvimini 4 Ocak’a ayarladım 🙂 Üstelik benim ne kadar sabırsız olduğumu bilenler beni kutlasınlar bence çünkü bu sefer sabrettim 🙂 ÜSTELİK TAM 15 GÜN! 🙂 Ben ki bu sabırsızlığım yüzünden neler kaybettim… Bu huyum yüzünden ne sürpriz yapabilirim ne bir sürprizi beklemeye tahammül edebilirim 🙂 Umarım bundan sonra da daha sabırlı olmayı becerebilirim. Hani derler ya yeni yıla nasıl girersen öyle geçer diye… 🙂 Bu sefer sabrettim çünkü o kadar özene bezene hazırladığınız, içine yüreğinizi de koyduğunuz bir yeni yıl mesajının onca reklam ve mesaj arasında gümbürtüye gitmesi kadar sinir bozcu bir şey yok 🙂
Yeni yıla girerken hep bir şeyler dilenir. En azından mutlu bir yıl dilenir. Kimi cool takılır “aman işte her zamanki gibi bir gün” der, kimi “bizim inançlarımızda yok böyle bir gün” der… Yine de gizliden de olsa gelecek yıla ait bir şeyler dileriz ister istemez. Siz ne diliyorsunuz bilmiyorum ama ben binlerce güzel, anlamlı, sevgi dolu şarkının, şiirin, öykünün, filmin, yazının, resmin; şarkılarda, şiirlerde, öykülerde, filmlerde, resimlerde, yazılarda, bunları bizlere kazandıranların da duvarların arkasında hapis kalmamasını diliyorum… Kapısız ve çatsız evlerle dolu bir dünya diliyorum 🙂 Daha bitmediiii. Daha başka şeyler de dileyeceğim ama posta posta 🙂
Bunca güzelliği buraya taşımam mümkün olamaz… Ben bir kaçını seçtim paylaşmak için…
“Dünyayı güzellik kurtaracak,
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey.”
HATIRLADINIZ MI? 🙂 Bu eski şarkıyı bileniniz veya hatırlayanlarınız olacaktır mutlaka. Bu melankolik olduğu kadar içinde en coşkulu en umutlu nakaratı barındıran şarkıyı dinlemek isterseniz birazdan gelecek linki tıklayın. Sonra bırakın o geriden geriden çalmaya devam ederken biz de sandığı karıştırmaya devam edelim;
http://www.dailymotion.com/video/xeg1pc_zulfu-livaneli-bir-insany-sevmekle_creation
Ne tuhaf, sanki en güzel şeyler hep benim çocukluk sandığımda… Bundan daha güzel bir öğretisi olabilir mi bir babanın kızına?;
“Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım,
Sevginin ürünüdür insan nefretin değil kızım,
Zulmün önünde dimdik tut onurunu,
Sevginin önünde eğil, kızım.“
Ataol Behramoğlu
Sen hangi dünyada yaşıyorsun be kardeşim ?
Evet böylesi değerlerle yaşamak kolay değil bu zamanda ama olsun. Bu değerler kurtarırsa kurtaracak bu dünyayı. DÜNYAYI GÜZELLİK KURTARACAK!
Tam da şu an, o saygın insanı anmadan geçmem mümkün değil;
“Bizi yok edecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı.” Mahatma Gandhi
Fazla mı ağır gidiyoruz? 🙂 Peki biraz daha neşeli şeyler gelsin o zaman. Ben 11, Doruk Paşa 1 yaşındayken sözlerini değiştirerek ailecek bizim evde söylediğimiz bir şarkıyı dinleteyim size 🙂 Hem Muppet Show’dan hem de eğlenceli;
http://www.youtube.com/watch?v=pjSjB-3xPVM
Nasıl biraz daha neşelendiniz mi? Bir de bu ikiliyi dinlemenizi öneririm. İçiniz kıpır kıpır olacak mı bakalım.
http://www.youtube.com/watch?v=wvGXJHgj9rQ
Bu yazıyı 22 Aralık perşembe günü yazmaya başladım. 23’ünde Annemin kalbi oyun bozanlık etti, korkuttu hepimizi. Bugün ayın 25’i. Günlerden pazar. Annem hastanede ben evde. Kafa dağıtmanın en güzel yolu çalışma masasını toplamak. Eski ajandaları, not defterlerini karıştırmak. Sağa sola tıkıştırılmış, zamanı geldiğinde kullanılmak üzere saklanmış, bir türlü atılamamış üzerinde küçük notlar yazılı kağıt parçalarını okumak. Başladım ajandalarda, not defterlerindeki lüzumsuz, günü geçmiş, anlamı yitmiş sayfaları yırtmaya. Yırttıkça kendimi iyi hissettim. Dolu sayfaları attıkça boşlar kaldı geride. Yeni bomboş defterler yaptım kendime.
Sonra sıra oraya buraya sıkıştırılmış notlara geldi. Zamanı ve yeri geldiğinde kullanılmak üzere saklanmış. Ama belli ki bir türlü yeri ve zamanı gelememiş. Gelse de gelememiş, gelmese de gelememiş… Dedim ki kendi kendime; “Bunları atacağına, koy Yutmoğraf’a. Belki bir başkası için tam da zamanı ve yeridir bu sözcüklerin kim bilir. 2011’de kalsın, 2012’de bulsun sahibi varsa eğer…”
“Ne korkunç bir başına bırakıp gitmek seni. Daha da korkunç bir başına değilsen eğer.”
“Görme özürlü birine yanından ayrılırken haber verin. Yoksa o sizi hala yanında sanıp, konuşmaya devam edebilir.”
“Korkunun hırçınlaştırdığı bedenler.”
“Artık vazgeçmiştik tırnaklarımızı kesmekten göğe tutunmak için. Yalnızlık biraz da vazgeçmektir.” Bu sonuncusunun altında Hasan Ali Toptaş yazıyordu.
Bir de zamanı geçmiş bir kaç satır ilişti gözüme. Trafik kaza tutanağının arkasında… Hatırladım. Urla dönüşü yazmıştım alelacele yüreğimden geçenleri. Kasım ayıydı. Onu da 2011’in sayfalarına bırakmak istedim. Çöpe atacak değilim ya 🙂 Hem de içimiz ısınsın biraz…
Biz, beş, boş arkadaş,
Bir hırslık yaptık kasım ayında,
Yazın pastırmasını çaldık 🙂
Yetmedi, denizin yıldızlarını…
Geceden kalanları da
O sıkıştırıverdi cebimize 🙂
Biz, beş, boş arkadaş
Hırsızlık yaptık geçen kasım Urla’da
Kedileri besleyip, yılanları takip ettik.
Kelebek, martı kovaladık kanatsız kanatlarımızla
Sabahları güneş,
gökyüzünü boyadı önce,
sonra yüzlerimizi pembelere…
Dolunaya nispet 🙂
Biz, beş, boş arkadaş,
Bir hırsızlık yaptık kasım ayında.
Urla’da :)…
Daha yazardım ama zaten çoğu Yutmoğraf’ımda var 🙂 Ve yazamadığım daha küçük binlerce güzel ayrıntı… Nerelere sığar ki?
Bizler küçücük bir azınlığız şu dünyada. Hem de çok şanslı bir azınlık…
Bizim dünyamızın dışında olup bitenlere gözümüzü, bizi sevenlere yüreğimizi, bize seslenenlere kulaklarımızı ve uzanan ellere ellerimizi kapamadan yaşayabileceğimiz daha nice mutlu ve sağlıklı yıllar olmasını diliyor ve hoşçakalın demek istiyorum (şimdilik)…
Hadi hoşaçakalın, ben annemin yanına gidiyorum…
Pist!: Bugün 31 Aralık. Yutoğraf’ın takvimini değiştiriyorum. Dayanamadım gene :)- Bu yazının haberi size 4 ocakta gelecek ama bugün yayınlamış olacağım. Eğer 4 ocaktan önce bu yazıyı okursanız çok komik olacak 🙂
31 Aralık 2011 Cumartesi, 11:17 at 11:17
Günün ilk komiği ben oldum :))
31 Aralık 2011 Cumartesi, 11:19 at 11:19
🙂 yerim seni KOMİK ! 🙂
31 Aralık 2011 Cumartesi, 17:15 at 17:15
Sevgili Başak,
Ne kadar güzel yazıyorsun Seni okumak bana keyif veriyor.
Oyunbozanlık yapmayan güzel kalplerle dolu bir yıl olması dileği ile sevgiler.
31 Aralık 2011 Cumartesi, 19:06 at 19:06
Çok teşekkürler Nursan Abla,
Dediğiniz gibi, güzellikler için, güzel güzel çarpan kalplerle dolu bir yıl olsun gerçekten 🙂
31 Aralık 2011 Cumartesi, 20:08 at 20:08
Bir ucu yaşama sevinci öteki ucu hüzün: hayatın kendisi gibi…
İkisi de lazım. Sen de yeni yılda öyle yaşa.
Eline ruhuna sağlık Başakcım.
Sevgiler
02 Ocak 2012 Pazartesi, 10:35 at 10:35
ben 2 Ocak’ta okuyorum caanım mesajını 🙂 iyi seneler…
02 Ocak 2012 Pazartesi, 11:31 at 11:31
sevgili dost başak,
yeni yıla senin güzel ve sıcacık yazılarınla girmek çok iyi geldi nice yazılara
mutlu yıllar sana ve tabii ki yutmografa
02 Ocak 2012 Pazartesi, 11:35 at 11:35
Sevgili Başak;
Günümü senin sevgi dolu şiirinle ve Louis Armstrong’la başlattım.
Sevgi dolu kalbinin 2012 ve sonraki yıllarda kuzey yıldızı gibi parlamaya, güneş gibi göz almaya devam etmesini can-ı yürekten diliyorum.
Derindive’dan Tamer
02 Ocak 2012 Pazartesi, 11:40 at 11:40
Başak’çığım,
2012 için okuduğum en özenli, içten ve sıcak tebrik mesajıydı; yüreğine, emeğine sağlık…
Yeni yıl; güzellik, sevgi ve tutkulu aşkla dolsun…çarpan kalplerle sağlıkla hoşkalın…
02 Ocak 2012 Pazartesi, 11:49 at 11:49
merhaba başak
yılın ilk mesai günü yılbaşı tebriğini ve yazılarını okumak gerçekten çok hoş ve etkili oldu, bu fikri benimsiyor ve allah ömür verirse önümüzdeki sene bende uygulamak istiyorum 🙂 kaza bela dışında insan, hayat ve inşanlar için ne dilerse onu yaşar, dolayısıyla seninle aynı güzel temennileri paylaşıyorum başakcım.
02 Ocak 2012 Pazartesi, 11:50 at 11:50
Yine sabredemedin değil mi??? 4 Ocak’a 2 gün var daha. 🙂 Başak’cığım içindeki sabırsız çocuk seni hiç bırakmasın. Öpüyorum
Not. Anneciğine acil şifalar diliyorum.
02 Ocak 2012 Pazartesi, 12:07 at 12:07
Anneye en acilinden şifalar diliyorum öncelikle. Sonra da sağlıklı, huzurlu, neşeli, keyifli bir yeni yıl. Sevgiler. =)
02 Ocak 2012 Pazartesi, 12:20 at 12:20
Super bir yazi cok optum
02 Ocak 2012 Pazartesi, 13:39 at 13:39
Başakcım ben de dayanamayıp yazının geçen sene okudum ama bugün mesajı görünce tekrar okudum, içten ve sıcak…
Her zaman ihtiyaç duyulanın, hayatı olduğu gibi içine alabilecek olanın sadece ve sadece kocaman bir yürek olduğunu düşünüyorum. Dilemek, istemek, yaşayıp görmek için yüreğin bol olsun.
Sevgiyle.
02 Ocak 2012 Pazartesi, 13:42 at 13:42
İyi ki tanımışım seni be kız… İçim ışıyor senin yazılarını okurken. Ama sadece ışımıyor; hüzünleniyor, anılara koşuyor, bazen hırslanıyor ama her şeyden çok ufkum genişliyor… Annenden güzel haberler bekliyoruz…
Not. Ben nasıl girdim yeni yıla biliyor musun?
Yatakta kitap okuyarak :-)))
Yaşlanıyor muyum ne? ;-))))))))
Hah, haaa… Güleyim bari!..
Kimse beni yaşlandıramaz…
02 Ocak 2012 Pazartesi, 15:18 at 15:18
Herhalde yazını bi yerde okusam, altında adın olmasa bile bunu Başak yazmış derim..:) Yazıların öyle sen ki..
Umarım yeni yıl tüm güzellikleri sana, sevdiklerine ve dünyamıza getir..
Sevgiler
02 Ocak 2012 Pazartesi, 16:35 at 16:35
Sevgi dolu kalpleri görebilecek gözlerin olması dileğiyle diyeyim bari…
Eline sağlık, ne güzel uğraşmış, düşünmüş, zaman ayırmışsın!
İyi yıllara….
02 Ocak 2012 Pazartesi, 17:29 at 17:29
başakcığım,
işteyim ve şimdi okudum mesajını..müziklerini dinleyemediğim için evde yeniden okuyacağım. yazını okurken ben de kendi çoçukluk gençlik sandığımı açtım ve babamın öğretilerini anımsadım. etrafımdaki yozlaşmış, uğrunda mücadele edeceği değerleri olmayan insan kalabalığında bunalmışken, mesajların içimi ısıttı ve zaman zaman çökmesine engel olamadığım karamsarlık bulutlarını dağıttı … annene acil şifalar dileğiyle seni öpüyorum.
esmeray
02 Ocak 2012 Pazartesi, 18:04 at 18:04
İyi ki varsın bre Başak 🙂
Nice gözel yıllara…gk
02 Ocak 2012 Pazartesi, 19:31 at 19:31
Anneciğine acil şifalar diliyoru. Yüreğine diline saglık basakcim. Güzelliklerle dolu bir yıl diliyorum.
03 Ocak 2012 Salı, 18:40 at 18:40
Sevgili Başak,
Önce annene acil şifalar ,sonra gönlüne göre bir yıl diliyorum, sevgiler :))
04 Ocak 2012 Çarşamba, 12:20 at 12:20
:)Başakcım,
Ben mesajını tam gününde okumuşum. Gönlüne, yüreğine, ellerine, yutmografına sağlık … Bence de dünyayı güzellik kurtaracak. Her insanın içinde iyi de kötü de güzellik de çirkinlik de varsa ve hangisini besliyorsak o açığa çıkıyorsa, umarım yeni yılda her gün daha çok kişi güzellikleri besler ve bu halka halka yayılır. Herşey güzel gönlünce olsun:)
Annenin operasyonunun çok iyi geçtiğini umuyor, en kısa zamanda tam sağlığına ve neşesine kavuşmasını diliyorum.
Sevgilerimle
Şirin
06 Ocak 2012 Cuma, 17:47 at 17:47
Başakçım, farkında olmadan hoş bir doğumgünü hediyesi vermiş oldun bana : )
Eline diline kalemine sağlık.
Sevgiler,
IşIL
20 Ocak 2014 Pazartesi, 14:53 at 14:53
Sabırsızlık ; herkese nasip olmayan,neşe arttırıcı bir güdüyken kendi elimizle köreltip duygusuzluğa yöneldiğimiz bir ruh hali. Sabrı öğrenmek çok acı ve tüketici… sabırsızlığımı özlüyorum….
Teşekkürler.