O, uçmaya devam etti..
Perşembe, Şubat 3rd, 2011Nesrin’cim,
Akşam konuştuklarımızı düşünürken Zaika aradı. Oradan buradan konuştuk. İyi geceler deyip telefonu kapattıktan sonra Zaika bir daha aradı. Martı’dan bir paragraf okudu. O da aklıma Martı’yı düşürdü mü? Kitabı aradım buldum. Kuğudan küçük adama, küçük adamdan Martı’ya gidip geldim. 1980’li 90’lı yıllarıma doğru bir yolculuğa çıktım. O zamanlarda durduğum yerle şimdi durduğum yere baktım. Martı, bir çok insanın olduğu gibi benim de hayatımda önemli yeri olan bir kitaptır. Belki de Jonathan’ın kanatlarının iki ucunda beliren o iki martının da dediği gibi, şimdi yeni bir aşamanın tam sırasıdır.
” Martıların çoğu, karınlarını doyurmak için gerekenden fazlasını öğrenmeye çabalamazlar. Uçuşun tek anlamı vardır onlar için; yiyeceğe ulaşıp kıyıya dönmek. Onların amacı uçuş değil, karın doyurmaktır. Ama Martı Jonathan Livingston için önemli olan yemek değil, uçmaktı. O, her şeyin ötesinde uçmaya gönül vermişti.
Oysa bu tür düşünceler, gördü ki, öteki martılar arasında hiç önemli değildi. (daha&helliip;)