Yutmi

Archive for the ‘Kitap’ Category

Leblebi Kasesinde Bir Dolunay

Çarşamba, Ekim 12th, 2011

Elimde bir aydır sürünen Ayfer Tunç’un “Yeşil Peri Gecesi” kitabı ile ilgili Ocak ayında yazdığım yazıya yeniden göz attım; (daha&helliip;)

Yorgan Renkli Olursa Renklenir mi Düşler?

Cumartesi, Eylül 10th, 2011

 

 

Necla Hanım geçenlerde “Başak bak sen bunu seversin” dedi ve okumam için bana bu kitabı verdi. Şiir sevdiğimi biliyor. Az sözcüklü, bol oyunlu şiirler vardı içinde. Hoşuma gitti gerçekten. Okurken dudaklarım gevşedi, sağ yanağıma doğru abandı. Nesrin Kültür Kiraz’a teşekkürler 🙂

Bazılılarını seçtim içinden, kiminin eteğine fotoğraflarımdan iliştirdim size gönderdim 🙂 (not: sözcüklerin sıralanışı kitaba uygun yapılmıştır ve yazının başlığındaki sözcükler Nesrin Kültür Kiraz’a aittir)

(daha&helliip;)

Kelimelerin de Zamana İhtiyacı Var (Şehmus Ay)

Cuma, Haziran 10th, 2011

Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki sergimizin son günü. Dışarıda deli gibi yağan yağmura rağmen dostlar yalnız bırakmıyorlar sağ olsunlar, birer ikişer de olsa yanımdalar. O gün Çınar’la yeğeni Ege gelmişlerdi. Birlikte fotoğraflara bakıyorduk. Tam o sırada arka koridorda Şükrü Bey göründü. Bir heyecanlandım ki sormayın. Şükrü Erbaş, şiirlerini beğenerek okuduğum değerli bir şairimiz. Bir önceki günkü söyleşisine sergim nedeniyle katılamadığım için mahcup, sonrasında dahil olduğum yemekte özür dilemiştim kendisinden… (daha&helliip;)

Paulo Coelho, Yolculuklarım ve Bir Dostluk Ateşi

Cuma, Nisan 8th, 2011

Dün işten çıkmış yolda giderken Fatoş aradı, beni merak etmiş olmalı; “Bu aralar pek seyahat yok herhalde, yutmoğrafta yeni bir şey yok, buralardasın anlaşılan… ” Doğru söylüyordu, bir süredir doğa yürüyüşlerine gitmiyordum (bir ay olmuş), dalışa gitmeyeli ise aylar… Havanın yağışlı ve gri renkte olması beni biraz doğadan uzaklaştırıyor. Aslında onun da kendi içinde bir güzelliği var biliyorum ama o güzelliği görecek haleti ruhiye için gereken filtremi kaybettim. Yakında bir yerlerde olmalı ama bir türlü bulamıyorum 🙂 Belki de nerede arayacağımı bilemiyorumdur. Yutmoğrafım da saklamış olabilir. Yutmoğrafım yağmurdan nefret ediyor. Yağmurda şemsiye veya housing (şeffaf koruyucu plastik kutu) olmadan dışarı çıkması yasak. İkisini de istemiyor. Öyle olunca yürüyüş boyunca yağmur yağarken çantada kalmak zorunda. Bu da onu sinir ediyor. Oysa housingle uzlaşmayı kabul etse, birlikte yapabilecekleri o kadar güzel şeyler var ki…

Her neyse, aslında benim doğa/kültür gezileri ve dalışlar dışında sık sık çıktığım başka küçük seyahatlerim de var. Bunlardan size pek bahsetmiyorum. Ya da bazı yazılarımı yazarken aslında bahsettiğim tam da bu oluyor da bunu açıkça dile getirmediğim için siz fark etmiyor olabilirsiniz 🙂 (daha&helliip;)

Küçük Prens

Salı, Mart 29th, 2011

“Bir yıldızda yaşayan bir çiçeği seviyorsanız, geceleyin yıldızlara bakmak hoştur.”

Küçük Prens’i ilk okuduğumda kaç yaşındaydım, okurken neler hissettim hatırlamıyorum. Çok küçük bir ihtimal ama çocukken okumamış olabilir miyim? Bilmiyorum. Annem Radyo Evi’nde çocuk programı yapardı ve bizim evimizde neredeyse piyasaya çıkan tüm çocuk kitapları vardı. Bu açıdan çok şanslı bir çocuk olduğumu düşünmüşümdür hep. Okumayı öğrenene kadar annemin bana okuduğu masal kitaplarını hatırlıyorum; “Bin bir gece masalları”, “Andersen’den masallar”, “Ezop masalları”, “La Fontaine’den masallar”, “Hint masalları”… Küçük keçiyi hatırlıyorum, kurabiye çocuğu sonra… Zümrütü Anka Kuşu, Herkül’ün serüvenleri, Simbad… Ciltli masal kitaplarıydı annemin okudukları. İçinde resim de vardı ama az ve siyah beyaz… Kalın kitaplardı ve içlerinde bir sürü masal vardı. Renkli olan bol resimli masal kitapları da vardı. “Parmak kız”, “Aslanla fare”, “Külkedisi”, “Pamuk Prenses”… Hatta Külkesidini okumayı öğrendikten sonra kendi başıma okuduğumda annemin kitabı bana değiştirerek okuduğunu fark etmiştim. Çünkü orada kötü bir üvey anneden bahsediyordu ve annemin bana o kitabı okuduğu dönemlerde babam yeni bir evlilik yapmıştı. Belki de benim üvey annelere ve  üvey babalara karşı ön yargılı yaklaşmayışım Annemin kitapta yaptığı o küçük değişiklik yüzündendir  🙂 (daha&helliip;)