Başak'ın Yutmograf'ı

Herkese merhaba,

Bu yazdıklarımı okurken ve resimlere bakarken sizden bir ricam olacak; ilk defa bu kadar çakır vazitte yazı yazıyorum. Onun için yazım hatası ve fotoğraflardaki yamukluklar için şimdiden özür dilerim. Özellikle fotoğraflardaki yamuklukları düzeltirken çok komik oluyor. Bence alkol testi yaparken vereceksin bir fotoğrafı arkadaşın eline, bakalım nasıl eğri bir fotoğrafı -manuel olarak- düz hale getiriyor :)))

Bu arada fonda gamgam tarzı remiksle rezil edilmiş Kazım Koyuncu parçası çıstak çıstak bir müzik, yanımda -neyse ki- buz gibi bir bira, karşımda tesisin – hz.google da çekim tekniği ile büyütülmüş görünen- yüzme havuzu, ve neyse ki havuzdan sonra gördüğüm şey gökyüzü. Bu hoş bir his veriyor insana. Bilin bakalım ben nerdeyim ?

E ne yapalım her zaman gezecek değiliz a bu sefer de durağan bir tatilin içine düştüm. Ama neyse ki buralara düşmeden önce Foça’dan geçme şansına eriştik 😉 Ama haksızlık etmeyeyim şimdi, odanın balkonunun manzarası on numero beş yıldız. Tabii keyfini çıkartmasını bilene.

E herkesin keyif anlayışı da farklı olabilir. Kimi soğuk bira ve fıstıkla çıkarır o manzaranın tadını, kimi bi duble rakı ile, kimi zebeha kadar içerek, kimi de bir bardak tavşan kanı çay ile… Ve ana kural nediiiiiir??? Zevkler ve renkler tartışılmaaaaaaz !!!
Tamam tamam yediklerim içtiklerim benim olsun ben size gördüklerimi anlatacağım. Foça’yı anlatayım bari 😉   Bana da “niye o zaman” diye başlayan soru sorayım demeyin sakın!!! Zor bela bulduğum bu internet ile elimden gelen bu :)))
Foça’ya ilk defa gidiyorum dersem şaşar mısınız? Ben şaştım walla kendime. Memleketimiz öyle güzelliklere sahip ki her yaşta bir başka yönünü keşfedebiliyor insan. Keşke bu güzelliklere daha bilinçli bir biçimde sahip çıkabilsek diyeceğim ama bu sefer de konunun yönü değişecek. Hele bu kafayla o konulara girmesem daha iyi, yoksa topunun…
Bir haftalık tatilde bir günün içine sıkıştı Foça. Çünkü esas konu Foça değildi. Nilgün arkadaşımı görmeye gittim Foça’ya. İnsan hayatında toplasan 10 gün gördüğü biri ile çocukluğundan beri tanışıyormuş gibi hisseder mi? Hisseder.
Foça küçük bir balıkçı kasabası gibi görünmekle birlikte büyük şehirlerden gelip, huzur aramak için buraya yerleşenlerle hem genişlemiş, hem güzelleşmiş ama aynı zamanda bir hayli de bozulma yaşamış. Neyse ki özü öyle güzel ki ve yine neyse ki çok fazla yol gelçen hanı olmamış ki geçmişten günümüze taşıdığı güzelliklerin büyük kısmını korumayı da başabilmiş. 1800’lerden kalma yapılar var Foça’da. Kimi sahipleri tarafından aslına uygun olarak restore edilmiş, kimi yeni yapılar ise tüm sevimsizliği ve özensizliği ile sırıtıyor bu tarihi dokuların arasında. Foça aslında sit alanı ama anladığım kadarıyla yolunu bulan, adamını ayarlayan yapmış yapacağını.
Foça’da Yutmi’nin en çok ilgisini çeken restore edilmiş eski yapıların rengarenk kapı ve pencereleri ile şemsiyeli sokağı oldu. Bir de kedileri… Kaş’ın kedilerinin bilmem kaç katı buradaki kediler. 😉
Burada bir de meşhur bir dondurmacı varmış. Öyle meşhurmuş ki önünden kuyruk hiç eksik olmazmış. Ben bir dondurma canavarı olarak bu doundurmacının dondurmalarının tadına bakmayı ihmal etmedim tahmin edeceğiniz gibi… En çok çikolatalısını sevdim. Bir de sakızlı dondurma fena değil.

Foça’nın kompaktlığını sevdim. Herşey çok derli toplu ve kararında. Biz biraz sezon dışı gittiğimiz için o sakinliği de benim hoşuma gitti. Artık çok fazla kalabalık sevmiyorum sanırım. Küçücük pazarı bile çok sakindi. Foçalılar evlerinde, bahçelerinde ürettiklerini gelip satıyorlardı burada. Dido’cum senin kabak çiçeğinden de vardı bir tepsi, kulağını çınlattım. Keşke Dido’ya götürebilsem dedim ama senin “hemen alıp sarmazsan çicek soluyor” dediğin geldi aklıma vazgeçtim 😉  Aaaa Foça foklarıyla ünlüymüş ama biz fok göremedik  : (

Biz Foça’ya Nilgün’ü görmeye gitmiştik aslında, hasret gidermeye. Nilgün’ü göreyim hasret gidereyim derken Foça’yı da görmüş olduk. Çok da iyi oldu. Nilgün’le ve Foça ile daha fazla zaman geçirmek üzere sözleşip ayrıldık Foça’dan. Bu da kısacık Foça gezisinden geriye kalanlar 🙂

Bu yazı 06 Ekim 2015 Salı günü Fotoğraf, Gezi bölümünde yayınlandı. Bu yazıya gelen yorumları RSS 2.0 beslemesinden izleyebilirsiniz.