Bir kavalcının peşinde, bir bulmacanın içinde
Eylül
28
2015
Penceremin önünde duran ve sevdiğim bir arkadaşımın hediyesi olan kavalcı ( aslında o fülüt çalıyor ama olsun 🙂 ) bana hep fareli köyün kavalcısını hatırlatır ne zaman gökyüzü bulutlansa ben onu izleyip, o masalı hatırlamaya başlarım. Kimi zaman da kavalından çıkan ezgileri duyarım ve o bana hadi kalk gidelim der. Ben de onun kavalının peşine takılır giderim. Bu pazar da kavalcı bana kalk gidelim dedi ve bilin bakalım beni nerelere götürdü 😉 Bilen anlatsın… Kimse bilememezse nerelere gittiğimizi o zaman ben anlatırım 🙂
Takılın siz de fareli köyün kavalcısının peşine… Bulun bakalım hangi karenin içinde 😉
28 Eylül 2015 Pazartesi, 12:05 at 12:05
Tam, ne kadar ilginç yerler bilirmiş bu Kavalcı derken, çakılıp kaldım. Bu güzel kızı hangi zalim böyle küstürmüş olabilir? Nasıl kıymış… Sen dayanamayıp kesin gönlünü almışsındır eminim.
Heykelini yaptıran kediyi ilk kez görüyorum. Güzel olmuş.
Eskişehir’de bir yer gibi geldi.
Teşekkürler, sevgiler Başakcım.
28 Eylül 2015 Pazartesi, 12:39 at 12:39
Kale içi güzeldir evet 🙂 Fazla uzaklaşmamışsın. Bursa evine de gittin mi?
28 Eylül 2015 Pazartesi, 12:44 at 12:44
🙂 🙂 🙂 Bu çok eğlenceli oldu.
Tamam cevap vereceğim ama biraz daha bekleyelim mi? 😉
28 Eylül 2015 Pazartesi, 13:42 at 13:42
Etnoğrafya müzesi + Samanpazarı
gibi göründü bana.
28 Eylül 2015 Pazartesi, 16:13 at 16:13
Bir tavşanın, bir kavalcının peşinde!…:) Fotoğraflar harika!…Gittiğin yerde kediler olduğuna göre, oradan fareler de geçmiştir. E tabii kavalcı da. Neresi ?…:))))))))
28 Eylül 2015 Pazartesi, 18:54 at 18:54
Acaba hamamönümüdür Ankara
28 Eylül 2015 Pazartesi, 22:28 at 22:28
Cam atölyesi olan bi yer ama neresi? Google amcaya sordum, bir çok yerde varmış onlardan… Bana şurası gibi uygun düştü:
Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi Müzesi Sanat sokağı no:2 Aitındağ/Ankara
29 Eylül 2015 Salı, 08:11 at 08:11
Dido ile Saniye çok yaklaştı. Hatta Saniye son altı fotoğrafı yakaladı Kale içi diyerek 🙂 Ondan öncekiler de Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesine ait.
Kale giriş kapasının tam karşısında, Koç Müzesi ve Divan Otel’in hemen yanında. Müze 2015’in baharında açılmış. Çevredeki tarihi dokuya uyum sağlarken, içinde kullandığı malzeme ve eserleri sunum biçimi ile günümüzü yakalamış. Teknolojiyi zarif bir biçimde kullanmış. Özellikle son 10 yılda süratla artan etrafımızdaki kabasaba zevksiz yapıları -yapılaşmayı- düşünürsek, Cermodern olsun, Erimtan Müzesi olsun Koç müzesi olsun insanın yüzünü güldürüyor. Ben beğendim. Bu müzenin içinde Erimtan koleksiyonu dışında şu anda sergilenmekte olan bir fotoğraf sergisi ve konserler var. Fotoğraf sergisi gerek konusu gerek kullanılan teknik açısından ilgi çekici. Dilerim başta meslaktaşlarım olmak üzere insanlar bu müzeyi ve sergiyi gezerek doğru okumalar yapabilir.
Müze ile ilgili daha detaylı bilgi almak isteyen alttaki linke bakabilir ama yerinde görmenizi öneririm. Bulmacalı oyunuma kaldığınız için eşekkür ederim.
http://www.erimtanmuseum.org/#/
29 Eylül 2015 Salı, 08:54 at 08:54
Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi tanıtım videosunu izledim. Çok etkileyici. En kısa zamanda gezeceğim. Böyle şirin bir oyunla müzeyi tanıtmana da bayıldım. Oyuna bizi de dahil ettiğin için teşekkür ederim. 🙂
27 Ekim 2015 Salı, 16:25 at 16:25
Yine farklı bakış:)) Fotoğraflarınla ben de farklı bakmayı öğreniyorum her seferinde:))