Bakışın ıslattıkları
Çocukluğumdan beri denizin içindeki rengarenk taşlara hayranımdır. Ama ne zaman içlerinden birini seçip alsam, kuruduğunda sanki bir büyü bozulmuşcasına o güzelim renkler solar, geride belli belirsiz bir desen kalır. O güzelliği yeniden görmek için yeniden ıslatmanız ya da cila sürmeniz gerekir.
Şimdi büyüdüm (mü?) ondan mı bilmem, hurdalıklara merak saldım şu aralar. İsli, paslı, yanık ne varsa buluyor, tıpkı denizdeki taşlar gibi bakışlarımla ıslatıyorum onları ve böyle şeyler çıkıyor ortaya. Hele bir de güneş olup olup doğar, dere olup akar, kelebek olup uçuverirse… işte o zaman bu oyun daha da çok hoşuma gidiyor 🙂
Bakışın ıslattıkları yalnızca tahta, metal, taş ve plastikle sınırlı değil biliyorum. Hey siz! Gözleriyle işitebilenler; Oğuz Atay’ın dediği gibi, duyuyor musunuz sustuklarımı?
22 Ağustos 2018 Çarşamba, 00:45 at 00:45
Tahta olsa yorum yapardım ama metal ve pas beni aşar. 🙂 🙂 🙂 Şaka şaka.
Nefis kareler yakalamış çok güzel ıslatmışsın. (Pompalıyı kullandın herhalde)
Not: Şimdi büyüdüm (mü?) sorusunun cevabı “Asla” sen istesende büyüyemezsin.
22 Ağustos 2018 Çarşamba, 07:29 at 07:29
Hassas duyarlılık, ince zevk. Tebrik ederim.
22 Ağustos 2018 Çarşamba, 08:38 at 08:38
İsli, paslı, yanıkta oluşan olumsuzluk algısı ancak bu kadar nefis olumlulaştırılabilir..güneş,dere,kelebek..? harika bir bakış, müthiş bir oyun.sevgiler…
22 Ağustos 2018 Çarşamba, 10:16 at 10:16
Hurdalık, ütüden otomobile, iş makinasından gemiye, insanın yarattığı eşyalar mezarlığı. Kimi yaşlanıp eceliyle ölenlerin, kimi kazaya uğrayıp düşenlerin, ergitme potalarına gireceği günü beklediği yerler. Kullanılmış, tüketilmiş ve terk edilmişliğin acılı, hüzünlü halidir hurdalık. Ne anılar taşırlar o paslı gövdelerinde, sorulmaz, bilinmez. Yine de buralardan böylesi cümbüşü ve güzelliği bulup çıkarmak da Başak’ın marifetidir.
Çok güzel ıslatmışsın taşları.
Teşekkürler, sevgiler.
Servet
22 Ağustos 2018 Çarşamba, 11:13 at 11:13
harikasın Başak. Ne güzel bulmuşsun. Bayıldım gerçekten……..
Sevgilerle…
22 Ağustos 2018 Çarşamba, 13:24 at 13:24
Çok güzel fotoğraflar sanki başka gezegenlerden görüntüler .. sevgiler..
22 Ağustos 2018 Çarşamba, 14:38 at 14:38
Senin ayrıntıları yakalamalarına bayılıyorum; ben niye yapamıyorum diye de kıskançlıktan çıldırıyorum…
Bir de üstelik, nerede ise tüm karelerde, insanın hayal gücünü tetiklemeleri artık beni tam anlamıyla zıvanadan çıkarıyor…?????
23 Ağustos 2018 Perşembe, 13:14 at 13:14
Şahane fotoğraflar… Başlık da görüntüler de alıp götürüyor hayal dünyalarına… Ellerinize sağlık, umarım devamı vardır?
23 Ağustos 2018 Perşembe, 22:37 at 22:37
Uzun bir ara oldu ama geri dönüşüm de harika olmuş. Sevgiler,
25 Ağustos 2018 Cumartesi, 23:48 at 23:48
Başak, hurda derin mevzu. 18 yaşına kadar hurdalıkta büyümüş biri olarak seni çok iyi anlıyorum. Hazineyi görmüşsün. Çok güzel kareler yakalamışsın. Bit pazarlarını dolaşmayı çok severim. Birlikte hurda safarilere çıkalım. Rasgele…
27 Ağustos 2018 Pazartesi, 13:32 at 13:32
Ne yorgun omurgası,
Ne de solgun kırmızı karinası
Alamazdı yalnızlığını..
Çift palamar bağlı çatananın..
Arsız ve kirli kent yağmurları,
Ve hırçın yaz güneşi ısırıkları
Dağladı göğsünü çıplak demirin,
Tenine sakladığı kelebek kanatlarını..
Küçük kız çocuğu ağladı biteviye,
Yitip giden ve asla dönmeyecek olana…
Islandı sessizce gökkuşağı,
Ve bir daha asla kurumayacaktı..
27.08.2018 Ş.Babacan
28 Ağustos 2018 Salı, 16:32 at 16:32
Uzuuuuun zaman sonra ayrıntı fotoğraflarını görmek ne hoş 🙂
03 Eylül 2018 Pazartesi, 13:28 at 13:28
Merhaba Başak, yine güzel çalışmalarla gördüm seni 🙂 Sen çalışmaya, biz gıbtaya devam 🙂
14 Eylül 2018 Cuma, 11:45 at 11:45
Hepsi güzel ama GÜNBATIMINDA OTURAN KADIN fotoğrafınız ayrı bir güzel ve çok etkileyici.Tebrikler.