Antigua Sokakları, Mayalar ve Bir Tekne Gezisi
Bu bölümde bol bol fotoğraf var. Antigua’dan ayrılmadan önce, biraz sokaklarında dolaşıp, etrafı volkanik dağlarla çevrili ve Orta Amerikan’nın en derin gölü olan ( derinlik:340mt) Atitlan gölünde bir tekne turu yapacağız. Kıyıdan görünen şık evlere bakıp, bu zenginliğe zıt bir yaşam süren Maya insanları arasında dolaşıp, pazarlarında sattıkları meyve sebzelerin bizimkilerle aynı olduğunu göreceğiz. Bir saatlik tekne turu yapacağımız Atitlan gölü, Antigua’ya yakın sayılır ama yine de otobüsle 3-4 saat yol gitmek gerekiyor. Bu gezinin en kısa mesafelerinden 🙂 Neyse ki arada bir de pazara uğruyoruz. Ve benim çok ilgimi çeken ama ne yazık ki içine girme fırsatı bulamadığımız mezarlıklar… Bakalım siz nasıl bulacaksınız?
Fotoğraflar için seçtiğim fon müziği ise bu gezi buyunca hiç ama hiç dilimden düşürmediğim, ezberlediğim 3-5 sözcüğünü çevire çevire, müziği ile idare ederek dolaştığım La Llorona. Yazılar devam ettikçe bu parçanın değişik versiyonlarını çalacağım 🙂 Meksika’dan ayrılırken de bu şarkının hikayesini anlatacağım size.
14 Kasım 2013 Perşembe, 11:00 at 11:00
Sabah sabah yine çok hoş bir şekilde uzak diyarlara götürdün beni…
Çelişkileri vurgulaman çok hoşuma gitti…
Latin Amerika da en az, fazla değilse, Hindistan ve Nepal kadar renkli… Fotoğrafçıyı çıldırtacak hoşlukta hem de…:-))))
Joan Baez’inkini daha çok sevdim… Şarkı kesin Frida hakkındadır…;-))))
14 Kasım 2013 Perşembe, 12:10 at 12:10
Başak’çım çok güzel fotoğraflar. İnsanların fotoğraf çektirmekten hoşlanmadıkları nasıl da belli.
Fotoğrafın içine hapsedildiklerine inanıyorlarmış demiştin ya, beni çok etkiledi bu inanış. Şarkıya da bayılırım. Ama Chavela Vargas’ın yorumu favorim. Sevgiler…
14 Kasım 2013 Perşembe, 12:24 at 12:24
Hadi ayrıl artık Meksika dan da , şarkının hikayesini dinleyelim. Mercek ettim 🙂
14 Kasım 2013 Perşembe, 12:25 at 12:25
Ama merak ettim, demek istemiştim 🙂
14 Kasım 2013 Perşembe, 12:29 at 12:29
Evet Senem’cim. Hala bazı Mayalar, fotoğraf çekildiğinde ruhlarının o fotoğraf makinesi tarafından hapsedildiğine inanıyorlar. Ben de elimden geldiğince çaktırmadan çekmeye çalıştım hep ama arada sobelendim tabii. Bu insanda suçluluk duygusu yaratıyor ve bazen beni insan fotoğrafı çekmekten soğutuyor. Yutmi’nin de dürbünü yok ki daha uzaktan çekelim 🙂
Hatta bu konuda çok hassat olan bir köye gitmiştik, ben o köyde Yutmi’yi çantadan bile çıkartmadım. Orayı anlatacağım ama orası Meksika tarfaında.
Chavela Vargas’a gelince… Sen benden daha sabırsız çıktın be arkadaşım. Onu Frida’nın evine saklıyorum 🙂
14 Kasım 2013 Perşembe, 12:44 at 12:44
Melike, sayın Uzun mu?
14 Kasım 2013 Perşembe, 12:48 at 12:48
Aklıma öyküler hücum etti resmen. Off.
14 Kasım 2013 Perşembe, 12:56 at 12:56
Fotoğraf her zamanki gibi nefis.
14 Kasım 2013 Perşembe, 13:59 at 13:59
dilerim, yolcusu olurum, o diyarların, bir gün 🙂 gk
14 Kasım 2013 Perşembe, 15:38 at 15:38
Yahu bunlar hangi renktir?
Gözüm neye bakacağını şaşırıyor, gezip gezip geliyorum. Teşekkürler.
14 Kasım 2013 Perşembe, 17:14 at 17:14
Şantiye yoğunluğunda dinlenirken, fotoğraflarınla çıktım yolculuğa, birde internetimiz engellemeseydi eklediğin müzikleri 🙁
14 Kasım 2013 Perşembe, 17:33 at 17:33
Ay içim açıldı be! 🙂
15 Kasım 2013 Cuma, 11:24 at 11:24
Fotoğraflar çok güzel Hocam, elinize sağlık!
Keyifle izlemeye devam… 🙂
18 Kasım 2013 Pazartesi, 13:23 at 13:23
Fotograflara ve renklere BA-YIL-DIM!
18 Kasım 2013 Pazartesi, 16:24 at 16:24
bayıldım..fotoğraflar rengarenk…Favorim; Evler 🙂 ne güzeller öyle
20 Kasım 2013 Çarşamba, 14:40 at 14:40
Başak’çım fotoğraflarına bayıldım…..
21 Kasım 2013 Perşembe, 12:43 at 12:43
Harika fotoğraflar! Hele yüzünü kapatan kadınların fotoğrafına bayıldım 🙂 Renkler ve desenler de göz alıcı …sevdim ben burayı 🙂
23 Kasım 2013 Cumartesi, 12:11 at 12:11
hafta sonuna senin vizöründen nefis fotoğraflarla başlamak ne iyi geldi bana….
teşekkürler….