Haiku
Bugün ilk defa bir haiku (*) şiiri aldım. Haiku’nun vazgeçilmez bir unsuru da somutluğu ve halihazıra olan bağlantısıdır diyor vikipedi. İlk okuduğum bu haikuyu çok sevdim ve sizlerle de paylaşmak istedim. Bu güzel haiku için Serdar Öztürke’ teşekkür ederim.
kum saati,
döndürsende tersine
zamanı yeni (söz.türk)
Haikular yükte hafif pahada ağır dediğimiz türden şeyler. Bir tanesinin üzerine saatlerce düşünüp, bambaşka anlamlarla çoğaltabiliyorsun. Ya da bana öyle oluyor 🙂 Şimdi aşağıda ne demek istediğimi göstereceğim. Tabii hemen şairlerin çekmecelerini karıştırdım onların da haikuları var mı diye… bir kaç tane buldum. En sevdiğim Aruoba’dan başlıyayım:
Tam da göremediğinde köpürüverir gene Dalga. Oruç Aruoba / Ne Ki Hiç Açık deniz Güneşten yıldıza boyanmış Boydan boya Bu haikuyu okurken gözümün önüne gelen manzara
* * * Sustuğun umut Yürekteki sevdanın Acı nakışı ! Hakan Cem / Susmanın Ötesi
Ne çok konuştuk
Cırcırböceği-
Hep ben dinledim.
* * *
Kurumuş korkuluk
Her bulutta
Yağmur var sanır
Kadir Aydemir
çalışıyorum
sevişebilmek için
uzaktayken de
* * *
ve kış girerken
baktım da bulutlara
hep aynı keder
Onur Çalı
Sonra da aslında madem vazgeçilmez özelliği somutluğu ve halihazıra olan bağlantısı, tam da zamanı değil mi bu HAİKU’ların !?? Belki de bir dolu haikular yazılıyor çevremizde de biz görmüyoruz.
(*) Haiku Türkçesi eğlenceli mısra olan geleneksel bir Japon şiir türüdür. Dünyanın en kısa şiir türü sayılır.
Sevgili Serdar Öztürk’e hamiş: Ben size yine ahiku demeye devam edeceğim ama Yutmi her zaman doğruları yazmamı ister 🙂
12 Temmuz 2013 Cuma, 14:06 at 14:06
Çok güzel :)) tatil sonrası bu haikular içimi ısıtı…Bi tane de sen yazsan? 😉
12 Temmuz 2013 Cuma, 14:19 at 14:19
al benden de:
http://parsomen13.blogspot.com/2010/05/haiku-maiku.html#!/2010/05/haiku-maiku.html
12 Temmuz 2013 Cuma, 14:29 at 14:29
Haiku okumak, kuş yavrusu sevmek gibi gelir bana.
İlk haiku, pencereye konan yavru bir kuşa mı yazılmıştır?
Teşekkürler, sevgiler Başakcığım.
12 Temmuz 2013 Cuma, 14:36 at 14:36
çok teşekkürler Sevgili Ahiku 🙂
12 Temmuz 2013 Cuma, 15:12 at 15:12
Ben de pek severim, kıpkısa öyküler gibi, arkasında derin denizler vardır…
12 Temmuz 2013 Cuma, 17:18 at 17:18
Servet abi, o zaman şöyle bi şey olabilir mi ki acaba:
minik bir serçe
dün geldi pencereme
ne olur gitme
12 Temmuz 2013 Cuma, 17:51 at 17:51
ya da:
ey küçük kuş bak
penceremdeki gölgen
havalanıyor
12 Temmuz 2013 Cuma, 20:38 at 20:38
beş, yedi ve beş
kulağına seslendim
adın AHİKU…(söz.türk) 🙂
13 Temmuz 2013 Cumartesi, 09:14 at 09:14
Onurcuğum, ikisi de çok hoş.
İçinde kuş olunca hepten güzelleşiyor. Badi parmağına serçeler konsun e mi…
Bu da çok güzel. Bakalım tanıyabilecek misin???
sizi ilk buluşturduğum
gün geldi aklıma
sonra da üç elma 🙂
13 Temmuz 2013 Cumartesi, 10:13 at 10:13
Teşekkürler, paylaştığın için, Başak…gk
13 Temmuz 2013 Cumartesi, 13:38 at 13:38
kendisi yaşlı,
zamanı genç bir saat,
bekler başımda…(söz.türk)
13 Temmuz 2013 Cumartesi, 13:40 at 13:40
çitile bolca
ağarmaz ki gökyüzü
insan kirlendi (söz.türk)
15 Temmuz 2013 Pazartesi, 12:37 at 12:37
yutmi saf bir göz
candır bilir dünyayı
ve çekirge dost
15 Temmuz 2013 Pazartesi, 17:47 at 17:47
Başak meraba çok keyifli bir yazı olmuş. Seni ve yutmiyi özlemişim 🙂
Sevgiler
18 Temmuz 2013 Perşembe, 09:16 at 09:16
bana mini eteği hatırlattı haikular
göstermek istemediği şeyleri uygunca kapatıp aynı zamanda merak uyandıran
günaydın başakçığım sabah gene güne güzel başlamamı sağladığın için
bu arada eğer izmire gelirsen çok keyifli olur özledim seni
sevgiler, dostlukla kal,
19 Kasım 2013 Salı, 23:26 at 23:26
baykuşlu kadın;
içkime ortak ol sen,
sözüme sırdaş.
(bir mecliste içkimi paylaştığım baykuş tokalı bayana ithaf ediyorum 🙂
sevgilerimle
22 Kasım 2013 Cuma, 21:14 at 21:14
eksik sol yanım,
kaç bütün eder hayat?
olmayınca sen..
sevgilerimle,
L.H.