Dünyanın kapıları…
Neresi sıla bize,
Neresi gurbet,
Yollar bize memleket…
Vazgeçtim ! Lhatse ve Shigatse’den önce düşeceğiz yollara. Sırayı bozuyorum 🙂 Nasılsa hep yollardaydık ne farkeder ki öncesi sonrası 🙂 Yolar öyle güzeldi ki… Her an değişen manzaralar… Ben hayatımda hiç bu kadar keyifli bir yolculuk yaptığımı hatırlamıyorum. Yutmi bile çok mutluydu. Oysa O -rahat yutamadığı için- yolda olmayı pek sevmez. Ama bakın bu sefer neler yuttu 🙂 Fotoğrafların sonunda şarkı var, isterseniz dinlerken de bakabilirsiniz…
Dönmek, mümkün mü artık
Dönmek, onca yollardan sonra
Yeniden yollara düşmek
Neresi sıla bize, neresi gurbet
Al bizi koynuna ipek yolları
Üstümüzden geçiyor gökkuşağı
Sevdalı bulutlar uçan halılar
Uzak değil dünyanın kapıları
Neresi sıla bize, neresi gurbet
Yollar bize memleket
Gitmek, mümkün mü artık
Gitmek, onca yollardan sonra
Yeniden yollara düşmek
Rakılı akşamlar, gün batımları
Çocuk gibi ağlar yaz sarhoşları
Olmamış yaşamlar, eksik yarınlar
Hatırlatır her şey eski aşkları
Neresi sıla bize, neresi gurbet
Yollar bize memleket
28 Kasım 2012 Çarşamba, 03:05 at 03:05
Ne güzeldir yollarda olmak şimdi? 🙂 Keşke dönüş yolunda olsaydım memlekete 🙁
Niye dağıldı gitti Yeni Türkü?
Hocam su kenarındaki fotolar bana dalışı hatırlattı, dalışa bile gidemez olduk… Havalar mı soğudu, yoksa biz mi çekinir olduk? Yada vakit mi yok?
2 ve 3 nolu fotolar benim favorilerim…
28 Kasım 2012 Çarşamba, 09:48 at 09:48
Yumiyi iyi beslemişsin ellerine sağlık. Bizim de sabah sabah kulağımızı ve gözlerimizi besledin. Sağol varol.
28 Kasım 2012 Çarşamba, 10:16 at 10:16
Şu dağların, göklerin büyüklüğü ve güzelliğine bakıp insan kendini ne kadar değerli hissediyor anlatabilir misin? 20 ve 21 ‘nci karelere bakınca öyle düşündüm…
Teşekkürler, sevgiler.
28 Kasım 2012 Çarşamba, 10:17 at 10:17
Başak Hanım hepsi çok güzel ellerinize sağlık, ama 7 numaralı fotograf tam benlik… taşlar hem de birsürü 🙂 çocukluğumda köyde oynadığım gibi…….
28 Kasım 2012 Çarşamba, 11:06 at 11:06
Çok güzelll. Çekip gitme isteği uyandı sabah sabah, yine! Bir de bu şiir aklıma geldi. Sevgiyle…
YOLA ÇIKMAK! YİTİRMEK ÜLKELERİ
Yola çıkmak! Yitirmek ülkeleri!
Bir başkası olmak süresiz,
Yalnız görmek için yaşamaktır
Köksüz bir ruhu olmak!
Kimseye ait olmamak, kendime bile!
Durmadan gitmek, sonu olmayan
Bir yokluğun peşinde
Ve ona ulaşma isteği içinde!
Böyle yola çıkmaktır yolculuk.
Ama ben açık bir yol düşünden öte,
Bir şeye gerek duymuyorum yolculuğumda.
Gerisi sadece gök ve toprak.
Pessoa.
28 Kasım 2012 Çarşamba, 11:17 at 11:17
Herkesin bir zafer yolu vardır.Demekki senin ZAFER YOLLARI (PATHS OF GLORY !) ‘N orasıymış.
Ş.a.
28 Kasım 2012 Çarşamba, 11:27 at 11:27
Senem’cim bu ne kadar güzel bir şiir böyle ve ne kadar hislerime tercüman… 🙂
Servet Abi’ye de sesleniyorum buradan… 🙂
28 Kasım 2012 Çarşamba, 12:27 at 12:27
Başakcığım, ihtimal ki Pessoa 21. kare gibi bir yerde birkaç saat oturdu. Tek başına. “Gerisi sadece gök ve toprak.” diye yazabilmek, ancak böyle bir yerde akla gelir diye düşündüm. Dağcılar bu halleri en iyi bilenlerdir sanırım. O dağın tepesinde bir gece tek başıma kalmak ne müthiş bir duygudur kim bilir. Tek başına, dağ ile gök arasında insanın aklını alan sessizliğin sesini dinlemek, evrende kendi büyüklüğünü ya da hiçliğini algılamak…
Senem hanım, şiir bu karelere çok yakıştı; teşekkürler.
Sevgilerimle.
28 Kasım 2012 Çarşamba, 14:50 at 14:50
Güzel güzel yazını okuyup fotoğraflara bakıyordumki genelde yapmadığım şeyi yani fonda çalan kendi müziğimi kapatıp yeni türküyü dinledim veee…..koptum bulunduğum mekandan ve zamandan…tazeledim birdenbire anılarımı, derken gözlerim dolmuş…..hep zamana teslim ettiğim geçmişi istedim birden, soğudum şu andan, alışmaya çalıştığım kırklı yaşlardan….dönmek, mümkün mü artık dönmek.
28 Kasım 2012 Çarşamba, 15:26 at 15:26
Nefis fotoğraflar, ellerine sağlık Başak..
28 Kasım 2012 Çarşamba, 16:18 at 16:18
Teşekkürler Başak 🙂 gk
28 Kasım 2012 Çarşamba, 22:56 at 22:56
Bir anda hızlı çekim:)) Fotoğraflar çok güzel. Tekrar teşekkürler:))
28 Kasım 2012 Çarşamba, 23:22 at 23:22
offfff,yeni türkünün elemanlarından EFTAL benim askerlik arkadaşımdı. Yeni türkü İstanbula gidince o Ankarada kaldı , çagdaş türkü ‘yü kurdu ve “bekle beni” dedi.Tam 20 yıl sonrada ne tesadüfki komşum oldu.Mamaktaki askeri okulda istiklal marşı rezaletimizi anlatır gülerdik.Odtü elektronik mezunuydu kendini işine verdi,profesyonel müzik”i bıraktı.Ne yazıkki bu sene onu kaybettik,şimdi ne zaman yeni türkü,çagdaş türkü dinlesem offfffff diyorum.
29 Kasım 2012 Perşembe, 00:17 at 00:17
Eftal’i sevgiyle analım biz de…
29 Kasım 2012 Perşembe, 11:43 at 11:43
Ancak bugün bakabildim Yutmi’ye.. Büyüleyici manzaralar… Dağların heybeti ve gökyüzünün enginliği karşısında etkilenmemek imkansız… !!!
30 Kasım 2012 Cuma, 22:18 at 22:18
Sen oralarda olup, bu fotoğrafları çektiğin için; artık inanıyorum oraların var olduğuna..Sevgiler..