Hindistan’a Yolculuk .I.
“ Savaş ilmi, bir kişiyi basitçe saf diktatörlüğe yöneltir. Şiddet karşıtlığının ilmi ise saf demokrasiye ulaştırır… Sevgiden kaynaklanan güç, cezalandırılma korkusundan kaynaklanandan binlerce kat daha etkili ve kalıcıdır…”
Gandhi
Hayranı olduğum, Hindistan ve Hindistan bağımsızlık hareketinin siyasi ve ruhan lideri, satyagraha* felsefesinin uygulayıcısı Mahatma (Yüce Ruh) Gandhi’nin ülkesine gidiyorum.
Hindistan’da neyle karşılaşacağımı, ne bulacağımı bilmiyorum. Duyduklarım ya çok olumlu ya çok olumsuz 🙂 … Okuduklarım ve gördüklerimin ötesinde birşeyler olacağını hissedebiliyorum sadece hepsi o…
Hindistan büyük bir ülke. Ve biz 14 günlük gezimiz boyunca yukarıdaki haritada gördüğünüz Kuzey Hindistan’ı gezeceğiz. Bazı yerlere trenle, bazı yerlere uçakla gideceğiz. Rehberimiz Zafer Bozkaya Hindistan’a altmışın üzerinde gezi yaptığı için içim rahat.
Ekibimiz, ben dahil dokuz kişi. Hindistan’a gidiş hikayem de ilginç oldu aslında. Referansımın Yutmoğraf olduğu ve Yutmoğraf aracılığı ile tanıştığım sevgili Rüştü Hatipoğlu sayesinde bu geziye katılabiliyorum. Çok detay anlatamıyorum bu bir sır 🙂 Rüştü Abi ve Eşi Oya ile tanışmamı da yine Yutmoğraf dolayısıyla ortaya çıkan bu geziye borçluyum 🙂 İkisi de, sanki yıllardır tanıyormuşsunuz hissi veren insanlarlar vardır ya işte öyleler 🙂 Ekibin geri kalanı ile de Hindistan’da tanışacağım. Anlayacağınız çifte heyecan yaşıyorum. Yeni bir dünya ve yeni insanlar… 🙂
Geri sayım başladı… 26 Şubatta yolculuk başlıyor. Tek söyleyebileceğim şey çok heyecanlı olduğum… 🙂
Yutmoğraf’la anlaştık, benim burada olmadığım süre içinde onun size küçük sürprizleri olacak. Onun için zaman zaman Yutmoğraf’ı ziyaret etmenizi öneririm 🙂
Şimdilik hoşçakalın 🙂
Bu arada Hindistan’a daha önce giden arkadaşlar varsa, önerilerini dinlemek isterim… (Başkalarının da okuyabilmesi için önerilerinizi Yutmoğraf’a yazarsanız daha da çok sevinirim. 🙂 )
(*) Satyagraha sözlük anlamıyla hakikate tutunma demektir ve bu yüzden hakikatin gücü anlamına gelir. Hakikat ise ruhi ve manevidir. O yüzden satyagraha ruhi güç olarak bilinir. Satyagraha, insanın “mutlak hakikati” bilmemesi ve bu yüzden de cezalandırmaya yetkili olamaması anlayışına dayalı olarak şiddet kullanmayı dışlar. (Bkz. Thoreau & Gandhi, a.g.e.s.73-76)
17 Şubat 2012 Cuma, 10:18 at 10:18
İyi yolculuklar, güzel fotoğraflarını ve anılarını paylaşırsan heyecanla okurum. Bana gelecektin, unutma 😉
17 Şubat 2012 Cuma, 10:54 at 10:54
Sana iyi yolculuklar,
Bol bol fotograf çek.
17 Şubat 2012 Cuma, 10:56 at 10:56
Basak’cim yine yaptin! Once Kuba simdi de Hindistan 🙂 Benim de gitmeyi cok istedigim ulke.
Shantaram’i okudun mu? Gregory David Roberts’in. Okumadiysan yol arkadasi olarak al yanina derim. Gercek hikaye, Hindistan’da geciyor. Sen ve arkadaslarina cok guzel bir gezi/macera diliyorum. Yazi dizini ve fotograflari bekliyorum… Sevgiler…
17 Şubat 2012 Cuma, 11:46 at 11:46
SEVGİLİ BAŞAK,
Hindistan la ilk tanışmam,lise yıllarımda zorla kolejde bize okutulan E.M. Forster ın A Passage to India kitabıyla oldu. O zamanki zekamla(!) ne olup bittiğini anlamadım ama yıllar sonra seyrettiğim David Lean aynı adlı o muhteşem filminde gördüm. Meğer 2 erkeğin yakınlaşmasıymış ..!!!!! ONca stress değermiydi bu konuya….:-) Ama background da hindistanı görme fırsatı oldum..birçok kirliliğin yanında birçok ilginç güzellikde göreceksin bence..”Ellerini kana bulayanlar, hiçbir korkunun yükü altında ezilmezler! “.M.G.
17 Şubat 2012 Cuma, 12:12 at 12:12
Başakcığım senin gibi bir gezgine, Hindistan yakışırdı. Gitmesen bir yanın eksik kalırdı.
Dünyanın bu harika coğrfyası ve kültürünü görmek, tanımak her insan evladına nasibolmaz. Eminim ki çok güzel döneceksin, biz de fotoğraflarını, gözlemlerini dinleyip teselli bulacağız.
Güle güle git, keyifli günler yaşa. Benden de bir nameste bu güzel ülke ve insanlarına.
Sevgilerimle
Servet
17 Şubat 2012 Cuma, 12:44 at 12:44
Başak’çım renklerin ülkesine iyi yolculuklar! Orada bol bol anı biriktir lütfen 🙂
17 Şubat 2012 Cuma, 12:51 at 12:51
Başak’cım ben görmedim ama izlediklerim, dinlediklerim sayesinde öğrendiklerime göre sefaleti ve zenginliği ile çok değişik bir kültüre tanık olacaksın. Bilmiyorum dönünce hayat görüşün değişir mi? Ben en çok bunu merak ediyorum. Ve seni 4 gözle bekliyorum. 🙂
Keyifli , güzel bir tatil olur inşallah. Sağlıcakla git gel. Yolun açık olsun.
17 Şubat 2012 Cuma, 12:53 at 12:53
Sağol gülüm…
O duygular senin yüreğinin güzelliğinin yansıması sadece :-)))
Öyle bir güzel başlamışsın ki bu macerayı yazmaya, tüm silahlarımı elimden almışsın…
Ben ne yazam ki bundan gari? ;-)))
Hepimize muhteşem anlarla dolu harika bir deneyim diliyorum…
17 Şubat 2012 Cuma, 14:52 at 14:52
Herkese çok ama çok teşekkürler…
Hem dilekleriniz hem de paylaşımlarınız için… 🙂
Gerek yutmoğrafa gerek e-postama o kadar çok mesaj geldi ki bu gidişle uçağa da gerek kalmayacak.
Tüm bu güzel dilekleri ve paylaşımları doldurduğum yüreğim, birazdan kanatlanmak üzere.
Ben uçaksız bu yolculuğa dünden hazırım da, 26’sından önce Hindistan’a varırsam ne halt ederim diye düşünüyorum 🙂
Rehber yok, otel rezervasyonu yok… 🙂 🙂 🙂
17 Şubat 2012 Cuma, 13:55 at 13:55
Kuzey Hindistan’i , ozellikle Varanasi ve Amritsar’i cok sevmistim. Birgun guneyini de gormeyi umarim. Hepinize iyi yolcululuklar. Zafer’e selam. Tibbi sorularin olursa her zaman cevaplarim…
17 Şubat 2012 Cuma, 14:41 at 14:41
İyi yolculuklar Başak, bizimle paylaşacağın deneyimlerini sabırsızlıkla bekliyor olucaz 🙂
Hindistan’a birde senin pencerenden bakalım 🙂 güzel anılarla dönmeni diliyorum…..
YOLUN AÇIK OLSUN
17 Şubat 2012 Cuma, 16:22 at 16:22
HİNDİSTAN DAN 4 KURAL
İLK KURAL: “KARŞINA ÇIKAN KİŞİLER HER KİMSE, DOĞRU KİŞİLERDİR.BUNUN ANLAMI ŞUDUR, HATAYIMIZDA KİMSE TESADÜFEN KARŞIMIZA ÇIKMAZ. KARŞIMIZA ÇIKAN,ETRAFIMIZDA OLAN HERKESİN BİR NEDENİ VARDIR, YA BİZİ BİR YERE GÖTÜRÜRLER YA DA BİZE BİR ŞEY ÖĞRETİR
İKİNCİ KURAL: ” YAŞANMIŞ OLAN HER NE İSE, SADECE YAŞANABİLECEK OLANDIR. HİÇ BİR ŞEY, HEM DE HİÇ BİR ŞEY YAŞADIĞIMIZ ŞEYİ DEĞİŞTİREMEZDİ. YAŞADIĞIMIZIN İÇİNDEKİ EN ÖNEMSİZ SAYDIĞIMIZ AYRINTI BİLE DEĞİŞTİREMEYİZ.”ŞÖYLE YAPSAYDIM, BÖYLE OLACAKTI” GİBİ BİR CÜMLE YOKTUR.HAYIR, NE YAŞANDIYSA ,YAŞANMASI GEREKEN,ZİHNİMİZ VE EGOMUZ BUNU KABUL ETMEK İSTEMESE DE , HAYATIMIZDA KARŞILATIĞIMIZ HER OLAY MÜKEMMELDİR”
ÜÇÜNCÜ KURAL: “İÇİNDE BAŞLANGIÇ YAPILAN HER AN , DOĞRU ANDIR. HER ŞEY DOĞRU ANLA BAŞLAR, NE ERKEN NE GEÇ.HAYATIMIZDA YENİ BİR ŞEYLER OLMASINA HAZIRSAK , O DA BAŞLAMAYA HAZIRDIR.
DÖRDÜNCÜ KURAL: “BİTMİŞ OLAN BİR ŞEY BİTMİŞTİR. BU KADAR BASİTTİR.HAYATIMIZDA BİR ŞEY SONA ERERSE, BU BİZİM GELİŞİMİMİZE HİZMET EDER. BU YÜZDEN SERBEST BIRAKMAK, GİTMESİNE İZİN VERMEK VE ELDE ETMİŞ OLDUĞUN BU TECRÜBEYLE İLERİYE DOĞRU BAKMAK DAHA İYİDİR”
KENDİNEİYİ BAK. TÜM KALBİNLE SEV. SONUNA KADAR HAYATIN TADINI ÇIKAR.HAYATINDAKİ HER GÜN BİR HEDİYEDİR. KIYMETİNİ BİL 🙂
17 Şubat 2012 Cuma, 18:18 at 18:18
İyi ki varsın Başak 🙂
18 Şubat 2012 Cumartesi, 12:40 at 12:40
İçimden bir ses hindistanı çok seveceğini ve mistik havasından etkileneceğini söylüyor, sakın orada kalıp yaşamaya falan karar verme, buralar sensiz olmaz Başak 🙂 geziyi anlatmak için başak ın yutmografı yetmez, çalışmalarını ve kayıtlarını, 90 dakikalık dia gösterisi ve kokteyl olarak yapacağını düşünerek organize edersen çok hoş olur. Görüşemezsek şimdiden hayırlı yolculuklar diliyorum Başakcım 🙂
18 Şubat 2012 Cumartesi, 14:17 at 14:17
Sevgili Basak
Yolun açık olsun .
İzlenimlerini,fotograflarini merakla bekliyoruz.
20 Şubat 2012 Pazartesi, 01:09 at 01:09
Basakcim,
Itırlı kokular, renkler ve zengin kareleri içine çek ve mutlulukla dön.. Sevgilerr
20 Şubat 2012 Pazartesi, 12:13 at 12:13
Başakçım Merhaba,
Şu an en çok yapmayı istediğim şeylerden birini yapıyorsun: Hindistan’a gidiyorsun!!! Bunu duyunca bir iki satır yazmadan edemedim..
Ben de 2 defa gittim Hindistan’a (üstelik ikincisini Zafer Bey’le!!) ve hala doyamadım! Çok ilginç bulacağın, eğleneceğin, kendini evinde gibi hissedeceğin bir seyahate çıkıyorsun! Keyfini çıkar 🙂
Ben ilk 2009’da Rishikesh’te yoga festivaline gitmiştim bir kız arkadaşımla.
Sonra 2010’da Zafer Bey’le Kuzay Hindistan yaptık(Delhi Agra Varanasi, Dharamsala, Amritsar, Jaipur) Facebook hesabın varsa fotolarıma bakabilirsin..
İlk gidişime Agra/Tac Mahal; ikinci gidişime de Amritsar/Altın Tapınak vurmuştu damgasını (daha başka pek çok şeyin yanında). Öyle esrik, öyle büyüleyici yerler…
Ben, felsefi yönü ve yoganın anavatanı olması dolayısıyla Hindistan hayranıyım. Oradayken çok anlamıyorsun ama dönünce derin bir özlem duyuyorsun..Zafer Bey de Hint kültürünü çok iyi bilen biri..Bence gitmeden önce bol bol oku, mitolojilerini öğren; o zaman gördüğün her şey daha anlamlı gelecek ve gördüklerine daha önyargısız bakacaksın 😉
İyi yolculuklar dilerim, her anın tadını çıkar… 🙂
Zehra
22 Şubat 2012 Çarşamba, 09:06 at 09:06
Gittim, gördüm, bir daha gitmem 🙂 Bu arada uçak biletlerinin mutlaka ama mutlaka yazılı çıktısını yanınızda bulundurun yoksa havalimanını girmenize izin verilmiyor, bilet çıktısı almak için yönlendirdikleri internet kafede ise internet bağlantısı yok:) 2 kez yaşadım, siz sorun yaşamayın 🙂 Güle güle gidin dönün, yutmografi kaptırmayın 🙂 Otel odanızı sizinle paylaşan gekko denen kertenkeleler zararsız hatta sinekleri yiyerek vızıltısız bir gece geçirmeniz sağlıyorlar 🙂
22 Şubat 2012 Çarşamba, 11:15 at 11:15
Sevgili Seyyahım,
Hayalindeki bir seyahatin daha başlıyor. Ne güzeldir hayallere ulaşmak. Ama insanın böyle aydınlık hayalleri olması da ayrı bir güzellik. Seyahatlerine bensiz gitmediğini bil. Senin yollar öncesi telaşını, merakını, hele hevesini çok seviyorum. Etrafıma baktığımda içinde heveslerini çoğaltıp sevgi şekeri olarak dağıtan bir seni görüyorum.
Ben gidilen her yerde insanın bir parçasını aradığına da inanıyorum, inşallah Hindistan’da büyük bir parça bulursun diyorum.
Fotoğraflarını, anılarını ve en çok da seni şimdiden özlemle bekliyorum.
Sevgiyle.
23 Şubat 2012 Perşembe, 00:22 at 00:22
Çok güzel ve eğlenceli bir gezi diliyorum sana 🙂
23 Şubat 2012 Perşembe, 18:55 at 18:55
Sevgili Başak,
Güzel fotoğraflarınla çoğaltacağın keyifli seyahatin için sana iyi yolculuklar diliyorum.
Anılarını merakla bekliyorum.
Sevgilerimle,
24 Şubat 2012 Cuma, 11:52 at 11:52
Başakçım tekrar merhaba,
Gidişe sadece iki gün kaldı, ne güzel 🙂 Orada internet erişimine ayıracak yeterli zamanın olursa ve yutmografa izlenimlerini yazabilirsen keyifle okurum. Her yeri benim için de gez; yazdıklarını okurken kendim gitmiş kadar olacağım (şimdi bile kendim gidiyormuşum gibi heyecanlıyım!)
Gitmeden önce bir-iki hatırlatmayı yapayım; gerçi bunları Zafer Bey de söylemiştir ama:
-Yanına bolca ıslak mendil al, çok kullanacaksın. Ancak şu büyük paketler yerine, yanında taşıyabileceğin küçük paketlerden al. Orda burda dolaşırken, tren yolculuklarında vs. çantanda mutlaka bulunsun; işine yarayacak.
-Minimum ihtiyacını karşılayacak kadar eşya al yanına ve küçük, taşıması kolay bir bavul götür. Büyük valizler, özellikle tren yolculuklarında çok yer kapladığı için oraya buraya sokuşturamıyorsun, ayak bağı oluyor. Bavuluna bir de katlanabilen tarzda, fermuarlı, spor valizleri tarzında bir çanta sokuştur; Varanasi’de gerekecek. Sokakları çok dar olduğu için büyük valizlerinizi istasyonda emanete bırakıp 2-3 günlük eşyanızı bu küçük çantalarda yanınıza alacaksınız. Ne kadar az eşyaya bağımlı olursan, elin kolun ne kadar serbest olursa o kadar iyi 😉 zaten bu tüm yolculuklar için geçerli, öyle diil mi..
-Mutlaka küçük bir el feneri al yanına, özellikle gece Varanasi’de gerekebilir.
-Çantanda her zaman küçük kağıt sabunlardan da olsun (her zaman gerekmese de gereken bi yer mutlaka çıkıyor)
-Etrafta maymunların çok olduğu yerlere giderseniz elinde yiyecek taşıma; yiyeceklere atlıyolar çünkü, zarar vermek istemeseler de ürkebilirsin 😉
-Rishikesh’e gideceksiniz sanırım, festival zamanına denk gelme ihtimali olabilir (7 Mart’ta bitiyor); Parmarth Niketan aşramının aarti törenini (akşam saat 6) kaçırma, muhteşem bir atmosfer. Swami Chidanand Saraswati’ye de çook sevgiler…
-Giyip çıkarması rahat bir ayakkabı/sandalet götür yanına, tüm kutsal mekanlara girerken dışarıda bırakacaksın çünkü; bi de onu bağlamakla vs. uğraşma. Her şey ne kadar pratik olursa o kadar iyi 😉
– Hint yemeklerinin ve meyvelerinin tadını çıkar… 😉
Tekrar iyi yolculuklar..
24 Şubat 2012 Cuma, 12:57 at 12:57
Zehra’cım verdiğin bilgiler için çok teşekkürler. Gerçekten hepsi de birbirinden değerli. Bunların büyük bir kısmını yapmıştım. Fener almamıştım alacağım 🙂
Bir tek Varanasi’ye takıldım. Orada niye bagajı emniyete bırakıyoruz? Trenle Varanasiye gidiyoruz ama 2 gün otelde kalacak görünüyoruz.Ve oradan Delhi’ye dönüşümüz de uçakla görünüyor.
Benim bavulum 44x50x25 ebatlarında bir bavul 🙂 içinde bir spor çantam var ama olur da alışveriş edersem diye. Bavulun yarısı ıslak mendil, kuru ve ıslak havlular ve antibakteriel jelleri ile dolu :)) Sanırım dönüşte bavulun yarısı boşalacak zaten :))
Hindistan’da yoga ve boya festivaline denk geliyoruz 🙂
Maymunlar konusunda Bali’den tecrübeliyim ama dediklerini de unutmayacağım :))
Bana orada önerebileceğin bir kaç yemek adı olursa sevinirim.
Yasemin Abla PALAKPANAER (peynirli ıspanak yemeğiymiş, ıspanağa bayılırım zaten ve ALOOMUTTER (bezelyeli patatesi önerdi)
Hindistan’da yutmoğrafa yazı yamayı düşünmüyorum çünkü bu yazı işleri benim vaktimi alıyor. Fotoğrafla birleştirmek istiyorum. Anlayacağın biraz fazla özenli davranıyorum :))) O işi dönüşe bıraktım. Ama daha önce de yazdığım gibi, ben yokken de yutmoğrafta değişik yazılar, şarkılar sürprizler bulacaksınız 🙂
Yani sen ben yokken de yutmoğrafı ziyaret edebilirsin. Hem o da yalnız kalmamış olur, çok mutlu olur 🙂
Bu arada heyecanımızı (yutmoğrafla benim 🙂 ) paylaştığın için de çok teşekkür ederiz 🙂
24 Şubat 2012 Cuma, 12:51 at 12:51
Başak’çım dönüşünü ve paylaşacaklarını heyecanla bekliyorum. Bu arada Mahabharata’yı çok aradık Coşkun’la, sen gitmeden sana verelim diye ama baskısı kalmamış. Yine de dönüşüne hazır etmeyi umuyorum.
Kocaman sevgiler, iyi yolculuklar…
24 Şubat 2012 Cuma, 15:34 at 15:34
Rica ederim Başak, yardımcı olabilirsem ne mutlu.
Varanasi’de gece çıkarken el fenerini mutlaka al, zaten bana sadece orada gerekmişti; yine de nolur nolmaz, başka yerlerde de işine yarayabilir. 😉
Varanasi’de Ganj kenarındaki otellerden birinde kalacaksanız -ki genelde öyle oluyor, biz de Hotel Alka’da kalmıştık- o otellere ulaşım, daracık sokaklardan yürüyerek sağlanıyor. Dolayısıyla hafif, taşıması kolay bir şey gerek. Ama siz Varanasi’den uçakla gidecekmişsiniz, bu durumda fazlalıklarınızı istasyona bırakır mısınız bilemiyorum. İstersen Zafer Bey’den teyit ettir bu durumu. Ama götüreceğin valiz de baya küçükmüş zaten:)
Holi festivaline de denk geleceksiniz demek! Ne güzel ya!!! Çok eğlenceli olacağına eminim, ben burun farkıyla kaçırmıştım 🙂 O günlerde gözden çıkardığın kıyafetlerini giy ama, bazen boyalar çıkmayabiliyormuş diye duydum.
Önereceğim yemekler, kesinlikle MASALA DOSA. Delhi’de eğer Saravana Bhavana’da yiyecek olursanız, zaten bunu deneyeceksin. Tek kelimeyle muhteşem yapıyorlar, bir de oranın tatlılarının üstüne yok! Aldığımız her tatlı birbirinden güzeldi. Hint çayı mükemmel..Önüne çıkan her yerden alıp içebilirsin, pazardaki satıcılardan, ganj kenarındakilerden, trenlerdeki satıcılardan, tadı çok güzel (ya da bana öyle geliyor :)) Bir de oradaki papaya ve ananasların tadını çok beğenmiştim ben. Veee yerel gazozları LİMKA’yı ben çok sevdim…Hele sıcakta; limonlu limonlu, enfes oluyor!
Bence bir sari al ve giy, hatta onunla dolaş; hoş oluyor :), bi sürü ilgi, iltifat vs…
Başka sorun olursa yardımcı olmaya çalışırım..Bu arada benim de bir sonraki duraklarımdan biri olarak Bali aklımda; gerekirse sana danışırım 😉
13 Mart 2012 Salı, 12:30 at 12:30
Canikom Basakcim,
Boool bol eglen keyfini cikar gel bize anlat…
Biz minik Can ve Cem le yoga yapip evde birbirimize donup yirmi saat Naaaa maaasss teeeee diye diye seansimizi bitiriyoruz.;))) Diyicegim o ki coluk cocukla Hindistana ancak bu kadar gidiliyor ;)))) ama onlarin da tadi baska. O yuzden booool boool gez toz sonna gel burda cocuklarina anlat insssallah 😉 ay koca kadinlar gibi yazmaya basladim yaslandim mi ne :)) seni seviyorum