Kar
Mart
09
2011
Ankara’ya kar yağdı. Hem de öyle bir yağdı ki, aldı bizi çocukluğumuza kadar götürdü. Sokaklar, parklar, içimizden çıkan çocuklarla doldu taştı.
Bu yazı
09 Mart 2011 Çarşamba günü Fotoğraf bölümünde yayınlandı.
Bu yazıya gelen yorumları RSS 2.0 beslemesinden izleyebilirsiniz.
11 Mart 2011 Cuma, 17:42 at 17:42
22 noluyu çoook sevdim, eline sağlık:-)
23 Ekim 2012 Salı, 15:52 at 15:52
Hava kışa dönerken, bir de kışa Ahmet Muhip Dranas’ın baktığı gibi bakalım mı, bu kar ile dolu fotoğrafların üzerine?:)
KAR
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu’dan
Sesin nerde kaldı? kar içindesin!
Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram…
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır – tek, tenha – bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.
Ahmet Muhip DRANAS
Kış sessizlikse, yaz denizden kenarından gelen şen çocuk sesleridir. Öylece, yaz, akşam üstleri, sardunyalı balkondan denize bakmak ve uzaktan gelen çocuk seslerini işitmenin bahtiyarlığıdır. Kış, Ahmet Muhip’in dediği gibi, geceden üzerimize yağan karın getirdiği o “yağmurlu, karanlık düşüncedir”…
Kış, Orhan Veli’nin
Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
Bakar ağlarım.
dizeleri ile süslü “Denizi Özleyenler İçin” şiiridir.
Bu güzel fotoğrafların benim için çağrıştırdıklarını paylaştım:))