Yutmi

Güneşli Bir Cumartesi, Ayfer Tunç ve Korkunun Çürüttüğü Hayatlar

Ocak 08 2011

Pek sevdiğim bir dostumun dün gece rüyama gönderdiği turnalarla uyandım güne 🙂 Ateşim düşmüş, gözüm açılmıştı. Dışarıdaki güneşi de görür oldum tabii. Sokak yasağı verilmiş cezalı çocuklar gibi pencereden dışarı bakıyorum. Daha iki günüm var yasağın kalkmasına… Biraz meyve, birkaç da gazete söylesem kendime. Bugün radikal’in kitap eki var. Bir de “Sabit Fikir”i ziyaret ederim internette. Özellikle söyleşileri pek hoşuma gidiyor… Bu fikir hoşuma gitti.

Siparişlerimi verdikten sonra internete giriyorum. Uzun zamandır girmediğim “Sabit Fikir” in son söyleşilerine bir göz atıyorum. Önce Ayfer Tunç’u dinlemeye karar veriyorum.

Yeni kitabı “Yeşil Peri Gecesi” üzerinden gelişiyor sohbet. Ayfer Tunç net bir insan. Kendini net bir şekilde ifade edebilen kararlı bir görünüşe sahip… Sesinde ve cümlelerinde biraz isyan, biraz endişe var. “O kadar alışıyoruz ki herşeye, hesaplaşmadan ilerleyen, sürekli yenisini doğuran bir düzenin içerisinde yaşıyoruz.” diyerek endişesini dile getiriyor Ayfer Tunç. “İki yüzlülükten oluşan bu sahte cennete isyan edesim geldi” diyor ve devam ediyor “Unutalım gitsin, öpüşelim barışalım değil, önce hesaplaşılsın, önce hesaplaşın ve rahat edin, itiraf edin, sonra öpüşülsün ve barışılsın”… O kadar iyi anlıyorum ki isyanını Ayfer Tunç’un ve sonuna kadar katılıyorum. “Korktuğumuz zaman çürürüz” diyor Ayfer Tunç. Korkuları yüzünden çürüyen sevdiklerim geliyor gözümün önüne üzülüyorum. Hesaplaşmaktan korkan, korkuları yüzünden yitirdiklerinin farkına bile varmadan unutulup gitmesi hayaliyle “mış” gibi yaşanan hayatlar geliyor gözümün önüne…

Eğer ilginizi çekerse söyleşinin tamamı için;

http://www.sabitfikir.com/kategori/soylesi

Yorum Yazın