….
…
Yeter ki görünsün gelincikler
önce tek tek görünsün sonra topluca
usta bir doğramacı gibi kırmızılar doğrar kasaba
gelincikler indi mi çayırlardan…
Edip Cansever
Bu yazı 04 Haziran 2015 Perşembe günü Fotoğraf, Şiir bölümünde yayınlandı. Bu yazıya gelen yorumları RSS 2.0 beslemesinden izleyebilirsiniz.
2024 © Başak'ın Yutmoğrafı WordPress ile hazırlanmıştır.
Yazılar (RSS) |
Yorumlar (RSS) | Esther Teması
05 Haziran 2015 Cuma, 01:06 at 01:06
Bu da Başak’ın O’na öZel gelinciği oimuş, çok da güzel olmuş:)))
05 Haziran 2015 Cuma, 01:11 at 01:11
Neden gelincik te “damatçık” değil?
05 Haziran 2015 Cuma, 01:12 at 01:12
Haaaaa… Bu arada, Slovenya’dayım kucak dolusu sevgiler…:-)))))
05 Haziran 2015 Cuma, 09:07 at 09:07
Baharın yakışığı, olmazsa olmazıdır.
Görmek istersin mutlaka. Görmesen ararsın, bulamazsan özler, beklersin.
O kocaman kırmızıları nasıl sakladı diye merak eder tomurcuğunu açarsın.
Uykudan uyandırdığına üzülür bir daha ellemezsin gelecek bahara kadar.
Kırmızılarını gazoz şişesine doldurup az bi şeker ve su katıp yüz kere çalkalarsan hemencecik içmeye kıyamazsın; öyle güzel, öyle tatlı ve kırmızı..
Başakcığım beni çocukluğuma götürdün bir çakım.
Teşekkür ederim.
05 Haziran 2015 Cuma, 09:14 at 09:14
Şakayık-ı Numan :)))))))
05 Haziran 2015 Cuma, 09:18 at 09:18
Pek güzeller 🙂
05 Haziran 2015 Cuma, 09:19 at 09:19
Başak’cım gelincikleri çok severim baharın gelişini müjdelerler eline sağlık
Sevgiler
05 Haziran 2015 Cuma, 09:52 at 09:52
Her bahar doğanın, ruhun ve bedenin canlanmasının işaretidir gelincikler, hiç bir çiçek, şu basit haline rağmen bu kadar sempatik, estetik ve anlamlı olamaz…insanların gönlünde gelincikler gibi açman dileğiyle, sevgiler, teşekkürler 🙂
05 Haziran 2015 Cuma, 10:16 at 10:16
Budur ☺ yüreğine sağlık
05 Haziran 2015 Cuma, 10:23 at 10:23
Keşke siyahları da çekebilseydin. Ne kadar zarif, narin ve güzeller.
05 Haziran 2015 Cuma, 11:13 at 11:13
Gelincik’te renklerin dansını yakalamışsın!
Süper olmuş! 🙂
05 Haziran 2015 Cuma, 14:27 at 14:27
Saniye’cim
Ben hiç siyah gelincik görmedim ki 🙁 Üstelik onun adı damatcık olmasın???
Hem Rüştü Abi de soruyordu damatçık yok mu diye…
05 Haziran 2015 Cuma, 15:27 at 15:27
Damatcık? Hmmm, evet. Olabilir. Burada “ekle” seçeneği olsa sana gönderirdim. Dur e-posta adresine göndereyim benim çektiklerimi.
05 Haziran 2015 Cuma, 15:44 at 15:44
Teşekkürler Saniye’cim,
Sayende gelincikler damatsız kalmadı. Gerçi bu damadın artık bir haremi var ama olsun 🙂
05 Haziran 2015 Cuma, 15:53 at 15:53
Ben o siyah gelincikleri açsın diye dört gözle bekliyorum. Mayıs ayı yaklaşırken gözlerim hep yol kenarlarında. O kadar az açıyorlar ki; kaçırmamak için pür dikkat kesiliyorum. Yapılaşmanın artması, yol genişletme çalışmaları, kaldırımları düzenleme gayretleri; bundan 6-7 sene önce daha fazla olan siyah gelinciklerin de azalmasına sebep oldu.
06 Haziran 2015 Cumartesi, 09:03 at 09:03
başakımız,
Onun için tüm gelinler kırılgan olur. Tüy inceliğindeki tac yaprakları her daim rüzgarda uçar gider. Gelincikler kac yasında olursa olsun, her daim dikkatli davranmak gerekiyor.
kucakladım
jale
06 Haziran 2015 Cumartesi, 17:41 at 17:41
Başak Hanım
Emeğinize sağlık.5+
07 Haziran 2015 Pazar, 19:30 at 19:30
Gelincikler bahardan önce tarlalarda boy gösterirler .
Dayanıklı dırlar kötü hava şartlarına .
İddiasızdırlar ,kaprissiz
Onun içinde çok severim
10 Haziran 2015 Çarşamba, 11:44 at 11:44
İlk kez siyah gelincik gördüm.
Çok güzelmiş. Siyah gül gibi; ağır, mağrur ve gözalıcı.
Teşekkürler Saniye hanım
10 Haziran 2015 Çarşamba, 14:01 at 14:01
Mayıs ayından itibaren etrafınıza çok dikkatli bakın, siz de görebilirsiniz Servet. Çayyolu civarında oluyor
20 Haziran 2015 Cumartesi, 20:35 at 20:35
Ne kadar narin, ince kırılgan ve bir o kadar da kuvvetlidir, dimdik ayaktadır.
Onurlu adam gibi adamları hatırlatır her zaman.
29 Haziran 2015 Pazartesi, 17:14 at 17:14
Baharın habercisi gelincikler:)) Çok güzeller:))