İsrail’de bir İnci tanesi
Bu bölümü bir küçük gezgin adayına, sevgili İnci Bade Yağmurlu’ya ayırmak istedim. Grupta yedi yaşında bir kız çocuğu olduğunu söylemişti Engin ama ben böyle özel birinin geleceğini bilmiyordum. Yutmi daha ilk görüşte vuruldu İnci’ye.
İkide bir beni dürtüp “Başak saçlarına baksana ne kadar güzel değil mi?” diyordu. Ona göre İnci’nin saçları, omuzlarından dökülen bir altın şelalesiymiş. Gözlerini alamıyordu bizimki küçük İnci’den.
İnci Bade, anne ve babasıyla birlikte yolculuk etmeye çok küçük yaşlarda başlamış (yaşını düşününce bunu söylemek bile çok komik geliyor bana 🙂 ). Anne de baba da seyahat etmeyi, yeni yerler keşfetmeyi seviyor anlaşılan. Esas güzel olan bir başka şey de buna çocuk sahibi olduktan sonra da devam etmeyi başarabilmiş olmaları. Günümüzde bir çok ebeveyn, çocuk olduktan sonra, bırakın dünyayı gezmeyi, sosyal hayatlarını bitiriyorlar neredeyse . Yağmurlu ailesi, çocuklarla da keyif aldıkları işlerin devam ettirilebileceğine dair güzel bir örnek.
İsrail gezisi az zamanda çok yer görmeye göre planlandığı için sabah sekizde başlayan yoğun gezi temposu akşam altıya kadar devam ediyordu. Yol boyunca ve gittiğimiz yerlerde Ruti bize bilgi veriyor, İnci’de bu bilgileri can kulağı ile dinliyor, bir an bile yoruldum, susadım, acıktım demiyordu. Tabii ki onu aç susuz bırakmıyordu kimse ama yeri geliyor yemek daha geç saatlere kalabiliyordu örneğin.
İnci Bade’nin grup için diğer bir önemi de, elinde tuttuğu flama ile grup üyerinin kaybolmasını önlüyor olmasıydı. O olmasaydı grubu nasıl bulurduk? O kalabalıklarda kaybolmak işten değil… Bunun için kendisine ayrıca teşekkür ederiz.
Gittiğimiz her yerde kendini eğlendirecek bir şeyler bulabiliyordu İnci. Hele Telaviv’in en büyük dondurmasını yemesine, herkesle birlikte Ürdün nehrinde rafting yapmasına ne demeli? 🙂 Lut gölünün keyfini de en çok İnci Bade çıkarttı doğrusu. Batamadığın bir suda yüzmek nasıl bir duygu İnci’cim? 🙂
Bir tek Soykırım Müzesi’ne yaşı uygun olmadığı için almadılar İnci’yi. İnci soruyordu “neden, neden baba ben de sizinle gelemiyorum?” diye. Hepimiz gözlerimizi kaçırıyorduk İnci’den. Ne denirdi, nasıl cevap verilirdi daha yedi yaşındaki İnci’ye… Zerrin Kurtoğlu’nun dediği gibi “Savaş boğar sözü düşünemezsin / Cevap veremezsin dilin dolanır“. Sanırım anne ve babası bunu İnci Bade’ye daha sonra anlatmışlar ki, İnci tuttuğu günlüğe bununla ilgili öğrendiklerini yazmış ve bunu da bizimle paylaşmıştı. Bu arada İnci, bu geziden başlayarak gezilerinde günlük tutmaya karar vermiş. Kendisini bunun için de kutlamak istiyorum. Eminim çok güzel anılar biriktirecek bu gezi notları ile. İşte İnci Bade’nin günlüğünden bizimle paylaştığı bir bölüm;
Video çekimi için sevgili Engin’e. Ses, montaj ve youtube düzenlemesi için sevgili Zafer’e teşekkür ederiz.
Sevgili İnci Bade, iyi ki bu geziye geldin, iyi ki seni tanıdık. Ne mutlu sana ki hayatı seninle her yönüyle paylaşan bir ailen var 🙂 Ne mutlu sana ki bu olanaklara sahip bir çocuksun. İleride iyi bir gezgin olacağından hiç kuşkum yok. Yolun açık, bahtın güzel olsun İnci Bade…
Yutmoğraf, benim ve Yutmi’nin hazine sandığıdır. Ve sen bu sandığın en nadide parçalarından biri olarak kalacaksın.
Bu şarkıyı Yutmi senin için gönderdi. Bak nasıl da hayran hayran bakıyor sana 🙂
20 Aralık 2014 Cumartesi, 00:28 at 00:28
Şahanesin ki
20 Aralık 2014 Cumartesi, 00:33 at 00:33
Incı Bade gercek bir inci…
20 Aralık 2014 Cumartesi, 00:36 at 00:36
ellerine yüreğine sağlık….
20 Aralık 2014 Cumartesi, 00:42 at 00:42
Tek kelimeyle “HARİKA” … İnci de, sen de Başakcım….
20 Aralık 2014 Cumartesi, 01:17 at 01:17
Başak’ın içinde bir İnci gördüm, sizde gördünüz mü? 🙂
20 Aralık 2014 Cumartesi, 01:20 at 01:20
Ne güzel anlatmışsın İnci Bade’yi Başak. Bayıldım. Kalemine, yüreğine, gözlemine sağlık 🙂
20 Aralık 2014 Cumartesi, 04:45 at 04:45
Hani bir şarkı vardı; “Aşık ettin beni kendine, sonra da terkettin gittin gizlice…” falan diye surer.
Sen de beni İnci’ye aşık ettin… ;-)))))
20 Aralık 2014 Cumartesi, 08:42 at 08:42
Basak’cim, sahane olmus, ellerine saglik. Bu kadar kisa surede minnosumu ne kadar iyi tanimissin, cidden senin icinde bir Inci olmasin 🙂 Basliga bayildim, dogdugu gun, elime aldigim andan beri ‘inci tanem’ diyorum ben ona. Kendisine gostermek icin sabirsizlaniyorum, bayilacak kesin. Bizim icin coooook ozel oldu yutmografinin bu bolumu, ailecek takipteyiz seni. Kocaman sarildik optuk.
20 Aralık 2014 Cumartesi, 08:52 at 08:52
Ben çok tesekkür ederim.Ben çok etkilendim ve hiç böyle bir sürpriz olacagini bilmiyordum.Iyiki sen bu gruba katildin.Sen grupta en iyi kisilerden biriydin.Sana çok tesekkür edip öpüyorum.
20 Aralık 2014 Cumartesi, 08:55 at 08:55
Seni cok seviyorum
20 Aralık 2014 Cumartesi, 09:01 at 09:01
sarkiyi cok begendim unuttum soylemeyi. Bide ben boyle blog nasil yapabilirim? Bana ogretirmisin?
20 Aralık 2014 Cumartesi, 09:32 at 09:32
Başakcığım, bu da çok başarılı bir bölüm olmuş, tebrikler
İnci bunu da günlüğüne ilave etmeli, ne güzel hatıra….
20 Aralık 2014 Cumartesi, 09:37 at 09:37
Merhaba İnci Bade !!! 🙂
YUTMOĞRAF’A HOŞGELDİN !! 🙂
İnci’cim tabii öğretirim. Hatta bu konulardan çok iyi anlayan, bütün kız çocuklarının hayran olduğu, uzun saçlı sakallı çok yakışıklı bir adam tanıyorum Ona da sorarız 🙂
Veee ben de seni çok seviyorum 🙂
20 Aralık 2014 Cumartesi, 11:19 at 11:19
tebrikler,çok güzel bir yazı olmuş,güne neşeli mutlu başladım,geleceğe dair endişelerim dağıldı gitti,birgün torunum olursa inşallah İNCİ BADE ye benzer.
20 Aralık 2014 Cumartesi, 11:24 at 11:24
İnci’yle ilgili bölüm inanılmaz olmuş, kalemine sağlık. Sabah uyanır uyanmaz Banu, Başak’ın sürprizini görmek ister misin dedi ve bizimki hemen ipad’i açıp büyük bir heyecanla okudu. Yüz ifadesini görmen lazımdı, o kadar mutlu oldu ki anlatamam. Onun hatıralarında vazgeçilmez bir yerin olacağına eminim. Çok çok teşekkürler.
20 Aralık 2014 Cumartesi, 12:41 at 12:41
🙂 mutluluklar… paylaştıkça çoğalan, paylaştıkça anlamlı… bir çocuğun yüzündeki mutluluk… bir insanın gözlerindeki tebessüm… bundan daha güzel bir şey bilmiyorum hayatta… iyi ki de bunu yaşayabiliyorum. daha ne isterim 🙂
20 Aralık 2014 Cumartesi, 13:27 at 13:27
Bu gezinin en değerli armağanı sanırım hepimiz için İnci Badeydi:)) İnci’ye verilebilecek en güzel hediye heralde böyle bir yazı olurdu. Başak çok teşekkürler:))
20 Aralık 2014 Cumartesi, 17:26 at 17:26
Yazı harika, İnci Bade çok tatlı… Fotoğraflara bayıldım! 🙂
“Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler.”
Nazım Hikmet Ran
20 Aralık 2014 Cumartesi, 20:59 at 20:59
başakcık, harika yazmışsın yine. İnci Bade de çok şirin ama. eline ve yutmi’ye sağlık…
20 Aralık 2014 Cumartesi, 21:04 at 21:04
ÇOCUKLAR ALSINLAR DÜNYAYI ELİMİZDEN !
VE ÖLÜMSÜZ AĞAÇLAR DİKSİNLER !!!
21 Aralık 2014 Pazar, 12:10 at 12:10
Ne kadar guzel yazmissiniz…inci de gercekten cok tatli:)
21 Aralık 2014 Pazar, 20:47 at 20:47
En genç ve en tatlı turistin Inci.
Hayat hep güzel bir gezi olsun ,hepimize
22 Aralık 2014 Pazartesi, 11:22 at 11:22
eline sağlık, tüm gezginlerin ve tabi ki İnci Bade’nin yolu açık olsun.
22 Aralık 2014 Pazartesi, 11:26 at 11:26
İnci’yi mıncırmak istedim. İnci’tmeden tabii ki.
22 Aralık 2014 Pazartesi, 11:40 at 11:40
Saniye’cim seninki yine iyi… Ben ısırmak istiyorum hatta bir kere ısırdım bile :)))
23 Aralık 2014 Salı, 11:04 at 11:04
İnci tanesini gören , yazdıklarını okuyan her birimizin gönlünden sevgi akmış, ben de İnci’den ve ailesinden ilham aldım resmen :))
23 Aralık 2014 Salı, 23:05 at 23:05
maşallah ona, çok güzel 🙂 inşallah biz de onun anne ve babası gibi olabilir, gezilere devam edebiliriz 🙂
23 Aralık 2014 Salı, 23:34 at 23:34
“inci tanesi” ile tanıştığıma çok sevindim, gönlüm umutla doldu… Yorumları da okudum, her şey çok güzel, Nazım’ ın şiiri de… İyi ki varsın yutmi:-)
30 Aralık 2014 Salı, 16:26 at 16:26
Tum cocuklarin Inci kadar sansli olmasi dilegiyle mutlu huzurlu bir yil dilerim. Sevgiler.
09 Mart 2019 Cumartesi, 10:57 at 10:57
Badeyi çok seviyorum ❤️