Bir Tavşanın Peşinde (Bölüm .I.)
“Fikir var olmayı arzuluyor imgede, imgenin gözü fikre sızmakta.”
Tagore
……
……
……
……
sonra gruplandı,
bir yarıştır başladı,
hepsinde bir heyecan vardı
renklerde umut vardı,
ve hepsinden önemlisi,
koca bir merak,
ve sonunda merak kazandı…
* * *
Fazlı evden ayrıldığında, salonumda bir tavşan vardı 🙂
Yutmi çok heyecanlandı;
– Ben bu tavşanı daha önce gördüüüüm!!!
– Nerede gördün Yutmi’cim?
– Hatırlamıyorum ama görmüştüm.
Tavşan Yutmi’yi duymamıştı bile. Yeleğinin cebinden çıkardığı köstekli saatine bakıp, çok geç kaldım çok geç kaldım diyerek koşmaya başladı. Yutmi’de peşinden. Ben durur muyum, ben de takıldım peşlerine. Tavşan bir deliğe daldı biz de peşinden. Düştük, düştük, düştük…
* * *
Hepimizin zaman zaman peşinden koştuğu bir tavşan ve o tavşan sayesinde keşfettiği bir harikalar diyarı olmuştur. Benim de hayatımda peşine takıldığım tavşanlar oldu ve iyi ki de oldu. Hepsi de kendimi, hayatı, güzellikleri ve acıları keşfetmem yolunda bana bilerek ya da bilmeyerek öncülük ettiler. Kimisiyle hala çay partileri yapmaya devam ediyoruz. Kimisi yeni deliklere doğru koşuyor. Kimisi Yutmi’den önce girdi hayatıma, kimisi Yutmi’den sonra. Laf aramızda -kendi farkında değil ama- Yutmi de bu tavşanlardan biri 🙂 Biz hepsini de sevgi ile kucaklıyoruz. Ve sizlere diyoruz ki; Yaşadığınız sürece tavşanınız ve o tavşanın peşinde koşacak cesaretiniz eksik olmasın.
“Bir Tavşanın Peşinde” dizisi, bizim tavşanların ve keşfedilen diyarların fotoğraflarından oluşacak ve biraz da görmeye alıştıklarınızın dışında olacak 🙂
Peki ya siz ve peşinden koştuğunuz tavşanlarınız?
07 Nisan 2015 Salı, 07:13 at 07:13
Ve Alic’e’ler başladı, ne güzel…
Ben de dusunmeye başladım, ”benim tavşanlarımı….”yağmurlu, fırtınalı bir sabahın erken saatlerinde.
07 Nisan 2015 Salı, 08:46 at 08:46
Bu sabah karanlık yağmurlu derken günüm rengarenk oldu, iyiki varsınınz
07 Nisan 2015 Salı, 09:02 at 09:02
Nedendir bilmem?.. Belki de havanın kasveti. Paylaşımını okuyunca aklıma Ahmed Arif’in aşağıdaki dizeleri geldi…
Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alaçakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı
Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.
07 Nisan 2015 Salı, 09:32 at 09:32
Severim seni ben. Yağmura neden kasvet gibi olumsuz bir anlam yüklenmiş bilemiyorum. Bence bereket.
07 Nisan 2015 Salı, 09:52 at 09:52
Tavşanım benim…:)))
07 Nisan 2015 Salı, 10:53 at 10:53
Sen de bizi peşinden koşturuyorsun.
Teee ne zamandır yoktun??
Hayde, yine başladık..
Tavşan kaç! Tavşan kaç! Taaav şaan kaaaç!
07 Nisan 2015 Salı, 11:36 at 11:36
Playboy tavşanı mı?
Bugs Bunny mi?
07 Nisan 2015 Salı, 12:18 at 12:18
Yok yok Rüştü Abi bu o sizin bildiğiniz tavşanlardan değil 🙂 🙂 🙂
AAAAA Bakın işte yine geçti…
Sanırım görmediniz
Şimdi şuradan geçti,
Yazık görmediyseniz
Böcek gibi güzeldi.
Ö.Asaf
😉 😉 😉
07 Nisan 2015 Salı, 14:29 at 14:29
Mutlu musmutlu çocukluk günlerim. Ne güzeldi, herkesin olduğu gibi.
Tavşancık da bana , fareli köyün kavalcısı, rapuzel, keloğlan, deli dumrul, bir dudağı yerde bir dudagı gökte arap bacı, kocaman dev gibi fasulyeler ……
neler hatırlatmadı ki. 🙂
Bir varmış bir yokmuş.
07 Nisan 2015 Salı, 14:56 at 14:56
Sanırım bizler de birbirimizin hayatında birer tavşanız:)) Hep güzellikler paylaşmak dileğiyle…
07 Nisan 2015 Salı, 18:32 at 18:32
el ayak tutarken peşinden koşalım, yoksa sadece bakakalırız.!!!
08 Nisan 2015 Çarşamba, 16:14 at 16:14
Tavşanın daha bir güzel uzun yolu var, peşindekilerin de… 🙂
08 Nisan 2015 Çarşamba, 16:29 at 16:29
Başak’cım ” tavşan kaç tazı tut” önemli olan sonuçta ne tuttuğumuz ve hissettiğimiz…
Sevgiler
24 Nisan 2015 Cuma, 09:49 at 09:49
Merhabalar, facebook ile ilgilenmediğinizi bildiğimden orada gördüğüm bir link ve (özellikle)paylaşanın üzerine yazdığı (öz ile alakalı olmasa da) not ilgimi çekti .Özellikle de üzerindeki nottan dolayı olsa gerek bunu sizinle paylaşmak ihtiyacı duydum.Link şu:
strandbeest evolution (youtube veya google dan ulaşabilirsiniz) üzerindeki not ise şöyle
“Bazıları Alice tir ve Dünya onlar için ,harikalar diyarı dır”
Ben de diyorumki; Acaba önce tavşan(lar)mı bulmalı idik…Ya da çok geç ise “ama benim hiç tavşanım olmadı kiii(( ”
sevgiler..
25 Nisan 2015 Cumartesi, 10:30 at 10:30
Merhabalar sevgili Hasan,
Öncelikle bu güzel paylaşım için teşekkür ederim. Tavşanlara gelince :)) üçüncü bölümün konusu bu olacak. Ve bence tavşanlar her yerde… Acaba siz onları göremiyor olabilir misiniz?
Üçüncü bölüme de bekliyorum o zaman.
Görüşmek dileğiyle 🙂
26 Nisan 2015 Pazar, 22:22 at 22:22
takipteyim sevgili Başak:)